Vatan millet hainliği budur 27.04.2009 Ali Ünal

Geçen hafta Samsun'da alkollü bir şoförün sebep olduğu bir trafik kazası 10 kişinin ölümüne, 12 kişinin yaralanmasına yol açtı. Trafik kazaları ve kazalarda ölüm nispetlerinde dünyada birinci olan Türkiye'de bu kazalarda sadece 2007 yılında 10.000'in üzerinde insan öldü.

İşletmeci-komiser Hasan Turan'ın Polis Dergisi'nin 41. sayısında verdiği bilgilere göre, trafik kazalarının şu anda Türkiye'ye verdiği zarar yılda 20 milyar lira (13 milyar dolar) civarında. PKK terörü, öldürülen teröristler dahil yılda ortalama 1.000-1.200 civarında can aldı ve Türkiye'ye maliyeti yılda 12-15 milyar lira civarında idi. Trafik kazaları, ülkemize PKK teröründen çok daha fazlasına mal olduğu gibi, yol açtığı yıllık zarar, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin verdiği zarardan da daha büyük.

Böylesine korkunç bir insanî ve maddî maliyeti olan trafik kazalarının en önemli sebebi ise 'bidon kafalı ve göbeğini kaşıyan adamlar'ın ülkesindeki 'gerici' Diyanet ve Yeşilay araştırmaları bir tarafa, 'medenî, ilerici ve tam lâik' ABD ve AB ülkelerindeki resmî araştırma ve istatistiklere göre alkol. Türkçe açılımı Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi olan ABD'deki NHTSA'nın araştırmasına göre, 1999 yılında bu ülkede meydana gelen ölümlü 41.471 trafik kazasının % 38,4'ünün sebebi alkol ve alkol sebebiyle meydana gelen bu kazalarda 15.935 kişi öldü ve 630.000 civarında kişi ise yaralandı. Alkolün sebep olduğu trafik kazalarında ABD'de her 33 dakikada bir kişi ölüyor ve her bir dakikada bir kişi yaralanıyor. Alkollü trafik kazalarının ABD'ye yıllık maliyeti 45 milyar dolar. Çok yakın rakamları veren 2006 yılı istatistiklerine göre 14 yaş ve altındaki 1.794 çocuk, yaptığı trafik kazasında ölüyor ve bunlardan 306 ölümün sebebi yine alkol.

Alkol, elbette sadece trafik kazalarına yol açmıyor. ABD Adalet Bakanlığı'nın araştırmalarına göre bu ülkede her yıl işlenen 3 milyon civarındaki şiddet suçlarının % 35'inde alkol birinci sebep olduğu gibi, halihazırda önceki eş, kız veya erkek arkadaş şiddetine maruz kalan kurbanların 3'te 2'si, şiddet suçlularının alkollü olduğu bilgisini veriyor. AB'de RAND Europe'a 6 Nisan 2009 günü sunulan raporda yer alan bilgilere göre, piyasaya, tüketiciye alkol sunumundaki % 1'lik bir artış trafik kazalarında % 0,86, kronik siroz hastalığında % 0,37 artışa yol açıyor. Bunları önlemek için, alkolün tüketiciye ulaşmasını zorlaştırmak gerekiyor. Alkol, zihnî-fizikî 60 hastalık risk faktörü içinde üçüncü sırada yer alıyor; yine aile içi şiddet, cinayet, antisosyal davranış, ailenin dağılması, çocuk istismarı ve ihmalinde en önemli sebepler arasında. Her yıl 7 milyon çocuk, alkol sebebiyle aile dağılmalarının kurbanı oluyor. Bunun yanı sıra, her yıl 60.000 düşük kilolu doğumdan alkol sorumlu olduğu gibi, sakat doğumların en önemli sebebi yine alkol. Aynı şekilde, genç ölümlerinin 4'te 1'inden sorumlu olan da alkol. Her yıl alkol sebebiyle 10.000 insan intihar ediyor ve işlenen cinayetlerin 5'te 2'sinde alkol başrolü oynuyor. Her yıl 50.000 Avrupalı, alkolün sebep olduğu kanserden can veriyor.

Gülhane Tıp Dergisi, 1990-2000 yılları arasında Gülhane Askerî Tıp Akademisi Acil Servisi'ne başvuran 2.895 kişiden % 50'den biraz fazlasının alkollü olduğunu ve dolayısıyla alkol kullanımıyla suç ve cinayet arasında münasebet bulunduğunu yayınlıyor. Bu korkunç gerçeklere rağmen, ABD'de Alkolizm ve Alkol Suistimali Ulusal Enstitüsü, ülke çapında yaptığı araştırmaya göre medyanın alkolün sebep olduğu felâketleri gizlediğini, olduğundan çok daha az gösterdiğini rapor ediyor.

Kur'an, kumar ve alkol kullanımı için 'şeytanın işlerinden bir pislik' tabirini kullanır. 19. asrın sonlarında papaz Isaac Taylor, Church Congress of England'da yaptığı konuşmada, 'İslâm, Hıristiyan dünyanın üç baş belâsı olan sarhoşluk, kumar ve fuhşu ortadan kaldırmıştır.' diyordu. Bugün ise ülkemizde alkol kullanımı, âdeta rejimin, lâikliğin ve özgürlüğün sembolü haline getirilmiş bulunuyor.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.