BASININ GAZINA GELME CENK TOSUN! | Hasan Cücük
Gerileme dönemi yaşayan Türk futbolu için Cenk Tosun’un Premier Lige transferi umut ışığı olmuştu. Bonusları eklediğimizde Beşiktaş’ın kasasına bu transferden 29 milyon Euro’ya yakın bir para girecek. Kazanan taraf bu transferde Beşiktaş. Türk basını ise gerçeklikten kopuk yorumlar yapıyor. Oysa en büyük zararı bu yorumlarla Cenk Tosun’a veriyorlar.
Everton, Premier Ligin vasat takımlarından biri. Şampiyonluk hedefi olmayan, daha doğrusu şampiyonluk rüyası bile kurmayan bir takım. Manchester takımları City ve United’ın yanı sıra Chelsea, Tottenham, Liverpool ve Arsenal’in şampiyonluk yarışı verdiği Premier Lig’de Everton için başarı ligi ilk 10’da bitirmek olurdu. 26 hafta geride kalırken topladığı 31 puanla ligde 10. sırada bulunuyor.
Cenk Tosun, Süper Lig’in kalburüstü forvetlerinden biriydi. Özellikle son iki sezonda büyük aşama kaydetti. Geçen sezon Beşliktaş’ın bir numaralı santraforu oldu. Bu sezon ligden ziyade Şampiyonlar Ligi’nde takımını sırtlayan isimdi. Adı birçok takımla anıldı. Çin’den 35 milyon Euro’luk teklif geldiğini Başkan Fikret Orman açıkladı, ancak oyuncularının geleceğini düşünerek bu teklifi geri çevirdiklerini söyledi. Sezon başında Crystal Palace’dan gelen teklif ise düşük olduğu için geri çevrilmişti.
Everton, Premier Lig’in zirve takımlarından olmadığı gibi, Cenk Tosun da Ada’ya gelen flaş isimlerden biri değil. Harry Kane, Lukaku, Agüero, Muhammed Salah ve onlarca başka forvet arasında Cenk Tosun’un adı listenin ancak sonlarına doğru yer bulabilir. Hayatın gerçekleri bu şekilde olmasına rağmen biz ıskalamayı seçtik. Daha önce Rüştü Reçber ve Arda Turan’da yaptığımız yanlışın benzerini şimdi Cenk Tosun ile tekrarlıyoruz.
BARCELONA’YA GİDEN İKİ TÜRK VE FUTBOL MEDYASI
Hafızlarımızı biraz tazeleyelim. 2002 Dünya Kupası’na damga vuran Rüştü Reçber, Barcelona’ya transfer olduğunda Türkiye’de basın uçuşa geçmişti. Barcelona’nın yıllardır aradığı kaleciyi bulduğu konuşuluyordu. Normal kurtarışları bile abartılıyordu. Nitekim peş peşe hatalı goller yemeye başlayınca formayı genç isim Victor Valdes’e kaptırdı. Kısa süre içinde önce Rüştü manşetlerden düştü, ardından Barcelona’ya veda edip ülkesine döndü.
Benzer hatayı Arda Turan’la yaptık. 2015’te Barcelona’ya giden Arda Turan’ı adeta Katalan ekibinin yıldızı olacak gibi lanse ettik. Messi, Neymar, Suarez, Iniesta gibi yıldızların yanında Arda’nın esamesi bile okunmazdı ama diğer türlüsü daha çok okutuyordu. Arda, Barcelona ile çıktığı ilk maçta ‘Ben bu takımın oyuncusu değilim’ diye bağırmasına karşılık, maçı anlatan spiker Arda’yı yere göğe sığdıramıyordu. Sonuç malum. Arda Turan, son 6 ayda topa bile dokunmadan Türkiye’nin yolunu tuttu. Spor basınının manşetlerinden çoktan düşmüştü ama magazin basını için uzun süre malzeme oldu.
HENÜZ YORUM YAPMAK İÇİN ÇOK ERKEN
Hatalardan ders almayan bir toplum olduğumuzu Cenk Tosun ile göstermeye devam ediyoruz. Cenk’in hemen Premier Lige damga vuracağı imajı oluşturduk. Daha takımını tanımadan ilk 11’de sahaya çıkmasını büyük başarı olarak lanse ettik. Tottenham-Everton maçını anlatan Türk spiker Cenk Tosun topla her buluştuğunda abartılı cümleler kurdu. Cenk Tosun oyunu 62. dakikada terk ederken, Everton maçı 4-0 kaybediyordu. Cenk Tosun, yine ilk 11’de çıktığı West Bromwich maçında vasat bir oyun ortaya koyup, 69. dakikada oyunu terk ediyordu. Leicester City maçını yedek kulübesinde tamamlarken, 5-1 yenildikleri Arsenal maçında ise oyuna 78. dakikada girdi.
Cenk Tosun şu ana kadar 2’si ilk 11’de olmak üzere 3 maçta sahaya çıktı. Dünyanın en iyi ligine gelmiş bir oyuncu olarak henüz olumlu veya olumsuz yorum yapmak için çok erken. Yıldızlar topluluğu bir ligde Cenk Tosun’un tutunması büyük başarı olacaktır. Türk basınının gazına gelmeyip, futbola iyi konsantre olması lazım. Duygusal davranmaması lazım. Cenk Tosun’un futbol alt yapısını Almanya’da alması ciddi bir avantaj. Daha önce Avrupa’ya transfer olup da tutunamayan oyuncuların hatalarını tekrarlamazsa tıpkı Tugay Kerimoğlu ve Gökdeniz Karadeniz gibi uzun yıllar yurt dışında kariyerini devam ettirir. Yoksa kısa sürede Türkiye’ye geri döner. Türk basınının gündelik gazına gelmeden ve duygusal davranmadan iyi konsantre olup, çok çalışarak formayı kapması gerekir.
Bu Yayına Yorum Yapın