TÜRKIYE YENI BIR AĞUSTOS ŞOKUNA NE KADAR DAYANABILIR? [Semih Ardıç]


Davos’ta Hazine Bakanı Albayrak’ın geçiştirdiği suâl…
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kayınpederi Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Ocak 2009’da “Bir daha da gelmem. Benim için bitmiştir.” diyerek son defa katıldığı Davos’ta Türkiye’ye temsil ediyor.
Dünyada iktisadî ve siyasî yol haritasının çizildiği İsviçre kasabasında olmak mı faydalı, olmamak mı?
Bu suâlin cevabı hiç kolay değil. O kadar efelenen Erdoğan bile kendisi gitmese de her sene Ali Babacan, Mehmet Şimşek gibi isimlerin yollamayı ihmal etmedi.
49’uncu Davos’a Erdoğan’ın aile şirketi gibi idare ettiği Türkiye’yi temsilen damat Berat boy gösteriyor.
“TÜRKİYE’Yİ EKONOMİK OLARAK MAHVEDERİZ” TEHDİDİ
Albayrak krizi unutturmak için Davos’ta da “söz kalabalığı ile dikkati dağıt” taktiğine sarıldı. Türkiye’de Saray’ın onay verdiği suâllerin haricinde tek kelime edemeyen gazetecilerden sonra Albayrak’ın Davos’ta karşılaştığı Reuters muhabiri hayli çetin ceviz sayılır.
Siyasetçilerden işadamlarına 3 binden fazla katılımcı İsviçre’nin Davos kasabasında dünyanın geleceğini konuşacak.
Reuters muhabirinin, “Başkan Trump, eğer Türk birlikleri Suriye’deki YPG milislerine saldırırsa Türkiye ekonomisini mahvetmekle tehdit etti. Türkiye ekonomisi, Halkbank’a karşı muhtemel bir ABD hamlesi veya Türkiye’nin ihracatına ek müeyyidelere ne kadar dayanabilir?” suâli Türkiye’nin ABD ile yeni bir restleşmeyi göze alıp alamayacağına matuf çarpıcı bir suâldi.
SURİYE DENKLEMİNDE PAZARLIK
Saray unutturmaya çalışsa da Türkiye’nin kısa vadede karşılaşması muhtemel tehditlerden birinden bahsediyoruz. Suriye denkleminde daha çetin pazarlıklar yürütülüyor. İç harp biterken yeni Suriye haritası çiziliyor. Türkiye’nin kaybettiği bir masa…
ABD Başkanı Donald Trump’ın iki hafta evvel Twitter’dan “Suriye’de Kürtlere dokunursa Türkiye’yi ekonomik olarak mahvediriz.” sözleri ile Türkiye’yi alenen tehdit etmişti.
Erdoğan’ın o ağır sözlere son derece cılız bir şekilde cevap vermişti: “Beni ve arkadaşlarımı üzdü.” O kadar “Eyyy!” diye haykıran bir lider için zillet!
DAMAT BERAT’IN CEVABI
Reuters muhabiri Davos’ta Albayrak’ı hazır yakalamışken Trump’ın o tehdidin devamı  mahiyetinde bir adım atması halinde Türkiye ekonomisinin ne kadar dayanabileceğine dair bir cevap almak istemiş.
Albayrak, “Her şeyden evvel geçen yaz yazdıklarıyla karşılaştırıldığında sözlerinin etkisi önemli ölçüde daha az.” cevabını verdi. Hazırlık yok ki neyi anlatsın!
2018 yılı ağustos ayında Beyaz Saray’ın “pastör Andrew Brunson’ın tamamen serbest bırakılması” talebini hafife alan Albayrak bu seferki sözleri o güne kıyasla hafif bulmuş. Sevinelim mi, teessüf mü edelim?
HATALARDAN HİÇ Mİ DERS ALINMAZ?
Zira o günlerde de balyozla iPhone parçalayanlara kalsa ABD derhal geri adım atacaktı. Trump, “Reis” dedikleri Erdoğan’ın önünde diz çökecek ve nedamette bulunacaktı. ABD’nin doları varsa Erdoğan’ın yerli ve millî hamaseti vardı.
Albayrak devamında, “Siyasette oldukça tecrübem var. Öğrendiğim şu ki, karar verme zamanı geldiğinde siyasetçiler rasyonel davranıyor.” ifadelerini kullandı.
O rasyonelliği idrak edebilmek için ille de duvara toslamak mı lazım?
Albayrak, kayınpederi Erdoğan’ın inadının Türkiye’ye kaça patlayacağını idrak edebilseydi bir ihtimal oturduğu koltuğun hakkını verirdi. Madem Brunson serbest bırakılacaktı, reel sektör ekim ayına kadar kur şokuna maruz  bırakılmazdı.
Ekonomi rayından çıkmaz ve 2019 için küçülme rakamları telaffuz edilmezdi.
2018 son çeyreğinde en az yüzde 2-3 küçülecek ekonomi. 2019 ilk üç aylık dönemi daralmanın devam edecek. Merkez Bankası (TCMB) “Ekonomide toparlanma emaresi yok.” diyor.
MERKEZ BANKASI’NA GÖRE TÜNELİN UCU GÖRÜNMEDİ
16 Ocak 2019 tarihli TCMB toplantısının zabıtlarında mali şartlardaki sıkışıklığın tesiriyle iktisadi faaliyette yavaşlamanın devam ettiği kaydediliyor.
Kredi arz ve talebi de zayıf. Siparişler, kapasite kullanım oranı ve ciro endeksleri gibi oncü işaretler yurt içi talepte henüz belirgin bir toparlanma müşahede edilmiyor. İşgücü piyasasındaki zayıf görünümün toplam talebi sınırlamaya devam edecek. İşsizlik yüzde 13-14 bandına doğru yükselişte.
TCMB zabıtları tünelin ucunun görünmediğini, aksine karanlığın kesif bir hal alacağına işaret ediyor. Dolayısıyla Türkiye’nin yeni bir ağustos şokunu kaldırmaya mecali yok. Şirketler elde avuçta ne varsa kaybetti.
KRİZİN TUZU BİBERİ OLUR
Türkiye’yi Suriye macerasına sürükleyen iktidarın o cephede kimsenin şakasının olmadığını fark etmesi de tarihin en ağır maliyetlerinden bir olarak Hazine’nin bilançosuna geçti.
Ne ABD ne de Rusya sahada kazandıklarından vazgeçecek. Türkiye’nin muhtemel itiraz ya da müdahale teşebbüslerine verilecek cevap da askerî olmayacak.
Ekonomisi bitmiş, borç içinde yüzen Türkiye’nin kolay bir lokmaya dönüştüğünü bazen aleni bazen zımnî ifade ediyorlar. Kendi ihtirasına koca bir devleti esir eden Erdoğan eseri ile iftihar edebilir.
Albayrak da biliyor ki ABD’nin buzlukta tuttuğu Halkbank dosyasını masaya koyması mevcut krizin tuzu biberi olacaktır. Bakınız 2018 yılı ağustos ayında TL’nin 35 erimesi…
Davos’ta “ABD’nin mali müeyyedisine ne kadar dayanabilirsiniz?” suâline damat Berat cevap vermiş gibi yapmış o kadar.
Kelin ilacı olsa başına sürecek…

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.