Alzheimer, Yalnızlık ve Kur’ânî bir Reçete
Alzheimer, insan ömrü giderek uzadığı için, çağımızda sık karşılaşmaya başladığımız hastalıklardan birisidir. Hayatımız boyunca yaptığınız günlük faaliyetlerdeki azalma ile başlayıp zihnî fonksiyonlarda ve idrak gücünde zayıflama ile kendini belli eden Alzheimer hastalığı, ileri seviyelerde, nöronlarda görülen bozulmalarla daha da dramatik bir bunama hâlini alır.
Hafıza kaybı en erken dönemde ortaya çıkan belirtilerin başında gelir. Başlangıçta geçmişe ait hafıza korunur ve sadece küçük unutkanlıklarla kendini gösterir. Daha sonra giderek zihnî kabiliyetler kaybolmaya başlar. Bilhassa merkezleri beynin alın (frontal) ve şakak (temporal) bölgelerinde bulunan, konuşmada ve el melekelerinde aksamalarla birlikte tanıma bozuklukları ortaya çıkar.
Bugün hastalığın altında yatan beyin dokusuna ait patolojik süreç tam olarak aydınlatılmadıysa da beynin alın ve şakak lobları ile limbik sistem arasındaki bağlantılarda kopmalar olduğu görülmektedir. Beyin kabuğunun yan bölgelerinin (temporoparyetal korteks)yoğun bir şekilde bozulmaya başlaması bu bölgedeki amiloyit plaklar ve yumak şeklini alan sinir lifleriyle kendini belli ederken, bir taraftan da nöronlar bozulmaya ve ölmeye doğru ilerler.
Alzheimer Hastalığının Sebepleri
Hastalığın kesin sebebi bilinmemekle beraber 65 yaş üzerindeki insanlarda %2–4 nispetinde görülürken, 85 yaş üzeri insanlarda birden %20’ye yükselmesi, yaşlanma ile doğrudan alâkasını göstermektedir. Alzheimer vakalarının %1–5 kadarının sebebinin genetik faktörler olduğu tespit edilmiştir. Erken dönemde tespit edilen az sayıdaki vakada, üç farklı gende dominant (baskın) mutasyon tespit edilmiştir. Daha sık görülen, geç dönemlerde başlayan hastalarda ise ApoE ismi verilen bir genin hassasiyeti tespit edilmiştir. Hastalığın sebebine dair birkaç hipotez olmakla beraber henüz kesin bir neticeye ulaşılamamıştır. Bu sebeplerden biri, “Deli dana hastalığında” da gündeme gelen prionadı verilen, en küçük virüslerden bile en az 100 kat daha küçük proteinlerdir. Ne virüsne de bakteri olan prionlar, sinir sistemi hücrelerinde üretilen normal proteinlerin değişerek oluşturduğu patojen ve bulaşma özelliğine sahip proteinlerdir. Prionların kan nakli veya diş tedavisi sırasında, steril olmayan âletler yoluyla da insandan insana geçebileceği düşünülmektedir.
Bunama (demans)tabiri halk arasında umumi bir kavram ifade etse de tıbbî zaviyeden bunamanın farklı sebeplerine göre tipleri vardır. Frontotemporal bunama, Lewy cisimcikli bunama, Parkinson bunaması, dolaşım aksaklığı bunaması, Multipl Skleroz (MS) veya metabolik bir bozukluğun dolaylı neticesine bağlı bunamalar dışındaki Alzheimer bunaması, nöronların yok edildiği nörodejeneratif hastalıklardan biridir.
Nüfus üzerine yapılan çalışmalarda Alzheimer hastalığının riskini artıran çeşitli faktörlerin olduğu ortaya konulmuştur. Bilhassa yüksek tansiyonlu ve aşırı kilolularda dolaşım hasarına bağlı olarak beyne giden kan akışının azalması, sinir hücrelerinin enerji kaynağına tesir eder. Bu yüzden, sağlıklı bir hayat tarzı için yapılacak tavsiyeler, aynı zamanda bu hastalık için de geçerlidir.
Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2018/05/31/alzheimer-yalnizlik-ve-kurani-bir-recete/
Bu Yayına Yorum Yapın