Determinizm ve Hayat
Determinizm, kâinattaki hadiselerin, mevcut sebep ve kanunlarla belirlendiğini ve bunların değiştirilemez olduğunu iddia eder. Mesela, dünya her zaman aynı güçte, aynı şekilde cisimleri kendine çeker.
Bilim insanları, tabiatı incelerken ve yeni bilgiler elde etmeye çalışırken belli kanunların değişmediği hükmüne dayanırlar. Ölçüm yaparken parametreler her defasında değişseydi, bilimsel çalışmalar yapılamazdı. Ancak buradaki temel mesele, determinizmin mutlak değil, şartlı olduğudur. Beli şartlara bağlı, değişmeyen kanunlar vardır ki bunları, yaratılış kanunları veya Sünnetullah olarak adlandırırız. Her şey, Cenâb-ı Hakk’ın sonsuz ilim, emir, kudret ve iradesiyle yaratılır. O’nun her şeyi kuşatan iradesinden bağımsız bir determinizm söz konusu olamaz. Aslında determinizm, bir nizama işaret eder. Nizam da o nizamı tesis eden Allah’ın (celle celâluhu) vücuduna ve birliğine delil olur. Mucizeler veya kerametler gibi mutat olmayan hadiseler ise her şeyin O’nun emir ve iradesine bağlı olduğunu, müstakil kanunların mevcut olmadığını, mutlak bir determinizmin bulunmadığını gösterir.
Genel manada, şartlı determinizmin kâinatta cari olduğunu söylemekle birlikte, hayat (canlılık) söz konusu olduğunda, yine İlahi bir takdirle, nüansların arttığını görürüz. Canlı vücudunda da fizikî ve kimyevî hadiseler yaratılmaktadır. Canlıda da su, iki hidrojen ve bir oksijen atomundan icat edilir. Hücrelerde bulunan şekerler, yağlar ve proteinlerle ilgili kimyevi ayrışma veya birleşme reaksiyonları, hep aynı şekilde cereyan eder. Mesela DNA’da bulunan şifre, hep aynı protein molekülünün üretilmesine sebep olur. DNA, RNA ve diğer bütün moleküller hep aynı tarzda davranırlar. Bununla birlikte, organizma ve canlılık seviyesinde, işin rengi değişir. Her insanda aynı dış tesir, her zaman aynı sonucu doğurmaz. Mesela, insanların ağrı eşikleri farklıdır. Aynı ilaç, farklı kişilerde, farklı etkilere sebep olmaktadır. Aynı sofradan, neredeyse aynı çeşit ve miktarda beslenen insanların bazısında şişmanlık veya şeker hastalığı görülürken diğerlerinde farklı sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Bu sebeple tıp kitaplarında kesin ifadelerden kaçınıldığını görmekteyiz. Hep “genellikle” veya “çoğunlukla” gibi ifadeler kullanılır. Bu sebeple tıpta, “Hastalık yoktur, hasta vardır” cümlesi, önemli bir kural olarak öğretilir. İnsanlar arasında görülen farklılıkları sadece genetik veya çevreyle ilgili faktörlere dayandırırsak, büyük bir hata yapmış oluruz. Tek yumurta ikizlerinin bile parmak izlerinin tamamen aynı olmaması, Cenâb-ı Hakk’ın ehadiyetine apaçık bir delildir. İnsan anatomisi ve fizyolojisinde de mutlak değil, şartlı bir determinizm söz konusudur, yani her şey, O’nun muhit iradesine bağlıdır.
Kaynak: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2018/09/30/determinizm-ve-hayat/
Bu Yayına Yorum Yapın