Kadir Gecesi: 83 yıla bedel bir gece! - Cemil Tokpınar

Üç Aylar içindeki mübarek gecelerin sonuncusu olan Kadir Gecesinin Allah katındaki yeri bambaşkadır. Rabbimiz bunun için özel bir sure indirerek “bin aydan daha hayırlı” olduğunu belirtmiştir.
Kadir Gecesi, bin aydan hayırlı olduğuna göre, içinde Kadir gecesi olmayan 83 yıl 4 aydan daha değerlidir. Bin ayda otuz bin gece olduğuna göre, bir gece otuz bin geceden daha hayırlıdır.
Bu gecenin faziletiyle ilgili şu hadisler, paha biçilmez müjdelerle doludur:
“Allah, Kadir gecesini ümmetime hediye etmiş, ondan önce hiçbir ümmete vermemiştir.” (Suyûtî, Câmiu’s-Sağîr: 2/269)
“Her kim Kadir Gecesini, sevabını Allah’tan umarak ihlâslı bir şekilde ibadetle ihya ederse, geçmiş günahları affedilir.” (Buhârî, Kadr: 1; Müslim, Müsâfirîn: 175)
“Kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesinde namaz kılarsa, geçmiş günahları affedilir.” (Buhârî, Sıyam: 71)
“Kadir Gecesi yatsı namazında cemaatte hazır bulunan, o geceden nasibini almıştır.” (İ. Canan, Kütüb-i Sitte, 3/289)
İnsana verilen en büyük nimet mağfirettir, af ve bağışlanmadır. İşte Kadir Gecesinin ibadetle değerlendirilmesi bu muhteşem nimete vesile olmaktadır.
Kadir Gecesi gizlidir
Kadir Gecesi Ramazan içinde gizlidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) son on gecede, bilhassa tekli gecelerde aranmasını tavsiye etmiştir. Fakat asırlardır Ramazan’ın 27. Gecesi Kadir Gecesi olarak kabul edilmiş ve öyle ihya edilmiştir. Mümkün mertebe bütün Ramazan’ı ihya etmek, bilhassa son on güne özel bir önem vermek, 27. Geceyi ise daha fazla önemsemek güzel olur.
Bediüzzaman Hazretleri talebelerine yazdığı bir mektupta şöyle bir temennide bulunur:
“Yarın gece Leyle-i Kadir olmak ihtimali çok kuvvetli olmasından bir kısım müçtehidler o geceye Leyle-i Kadr’i tahsis etmişler. Hakikî olmasa da, madem ümmet o geceye o nazarla bakıyor, inşallah hakikî hükmünde kabule mazhar olur.” (Şualar, 14. Şua)
Kadir Gecesinin gizli olmasında birçok hikmet vardır. Gizli olması her geceyi değerlendirmeye yönelik bir teşviktir ki, bunu ancak maneviyat sultanları ve salih kimseler başarabilmektedir. Son on güne dikkat çekilmesi, son on günde i’tikaf yapmak ve hatimli teheccütler kılmak gibi muhteşem ibadetlere vesile olmaktadır. Ramazan’ın 27. Gecesine odaklanmak ise, sabaha kadar ibadete yoğunlaşan yüz milyonlarca müminin Cenab-ı Hakkın huzurunda resmigeçit yapmasını sağlamaktadır.
Kadir Gecesinde her ibadete 30 bin kat sevap verilir
Kadir Gecesinde Rabbimizin rahmet ve mağfireti coşmakta, mümin kullarını Cehennemden azat edip Cennete sokmak için fırsatlar sunmaktadır. Bilindiği gibi, toprağa ekilen bir tohum bazen bire yüz, belki bazen bin katı ürün verir. Acaba bire yüz bin, hatta milyon kat ürün veren kaliteli bir tohum geliştirilse, bütün çiftçiler onu elde etmek için çırpınmaz mı? İşte Kadir Gecesi bir ibadete otuz bin kat sevap verilen müstesna bir zaman dilimidir.
Bir başka ifadeyle mübarek gün ve geceler, bazı öğretmenlerin yaptığı “kurtarma sınavı”na benzemektedir. Nasıl ki, öğrencilerini çok seven ve hiç kimsenin sınıfta kalmasını istemeyen şefkatli bir öğretmen, öğrencilerine yeni bir fırsat tanır, belirlediği bir tarihte kurtarma sınavı yapacağını duyurur, çok kolay sorular hazırlayarak sınıfı geçmelerini sağlar. Şefkat ve merhameti sonsuz Cenab-ı Hak da, kullarını Cehenneme atmayı asla istemediği için mübarek gecelerde kat kat sevaplar vererek onlara Cennete girme imkânları vermektedir.
Bir markette “bir ürün alana iki ürün bedava” diye bir kampanya olsa, bütün insanlar oraya akın eder. Üstelik stoklarla sınırlıdır. Rabbimizin sonsuz rahmeti ve ikramı ise, bir alana iki değil, 30 bin hediye vermektedir.
Bir gecede 83 yıl ibadet sevabı kazanma müjdesini alsanız, o geceyi değerlendirmek için uyku, hastalık, yorgunluk, seyahat, misafirlik, yoğun iş gibi aklınıza ne kadar engel gelirse gelsin aşıp geçmez misiniz?
Eğer o geceyi gaflet içinde geçiriyor veya baştan savma değerlendiriyorsak, bilelim ki, ayağımıza kadar gelen fırsatı kullanmıyor, bize uzatılan af ve inayet elini tutmuyor, itiyoruz.
Türkiye dünya kupası maçında final oynayacak olsa, neredeyse bütün Türkiye o geceyi uyanık geçirip maçı izlemez mi? Eğer galip gelse günlerce kutlamalar sürmez mi? Peki Kadir Gecesi kazanacağımız sevapların, ahiretimize hiçbir faydası olmayan bir maç kadar değeri yok mu?
Evladınız yoğun bakımda ise, çekilip uyuyabilir misiniz? Asla! Ne kadar uykusuz, yorgun ve hasta bile olsanız hizmetine koşmaktan ve dua etmekten başka bir şey yapabilir misiniz?
Peki ya siz, eşiniz veya çocuğunuz yoğun bakımda değil de, cehennemlikler listesinde ise? Kurtulmaları için dua ve ibadetiniz gerekiyorsa, gaflet içinde uyuyabilir misiniz?
Örnek bir ihya programı
Mübarek gecelerde mümkün mertebe akşamdan sabah namazına kadar ibadet etmek güzel olur. Yalnız başına yapılan ihya gayreti esnasında nefis ve şeytan uykuya, yeme içmeye, telefon, televizyon gibi araçlarla oyalanmaya teşvik edebilir. Bu yüzden en güzeli, bir camide veya sohbet meclisinde dostlarla birlikte ihya etmektir. Böylece hem insanlar birbirini teşvik etmiş olur, hem de birbirinin duasına ortak olurlar.
Biliyorsunuz, 19 Nisan 2019’da yayınlanan yazım, “Berat Kandili: Sabaha kadar aşk ve şevkle ibadet gecesi” başlığını taşıyordu. Yazıda gecenin önemini işledikten sonra örnek bir programdan bahsetmiş ve ihya programını ayrıntılarıyla yazmıştık.
O programın nasıl geçtiğini merak ettiğinizi tahmin ediyorum. Programı yapan kardeşlerimiz bizi de davet ettiler. Aslında olup biteni hemen paylaşmak için sabırsızlanıyordum. Fakat Kadir Gecesi öncesi paylaşayım ki bilgilerin tazeliğiyle modellemek mümkün olsun diye düşündüm.
Programı düzenleyenler bir ay önce istişare yapıp her şeyi bütün ayrıntılarıyla planlayıp vazife paylaşımı yapmışlar. Hamdolsun gece kısa olmasına rağmen planlanan ibadetler büyük ölçüde yerine getirildi. Ben size kısaca özetleyeyim.
Program saat 19.00’da Yasin okunarak başladı. Berat Gecesinin ehemmiyetiyle ilgili bir sohbet yapıldı. Akşam ezanıyla birlikte muavenet için hazırlanan yiyeceklerle iftara geçildi.
Gecede yaklaşık altı hocamız vazife yaptı. Akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve uzun tesbihatla kılındı. Tıpkı programda belirtildiği gibi, teheccüt, tesbih ve hacet namazları da cemaatle kılındı ve toplu dualar edildi, Cevşen ve Tevhidname’den bir bölüm okundu. Gece uzun olsaydı daha başka evradlar da okunacaktı, ancak saat 04.00’da sahur ikramına geçildi.
Hanımlar için ayrı bölüm hazırlanan geceye ailece katılım oldu. Yaklaşık 250 kardeşimizin iştirak ettiği programda ibadet sevinci, huşu ve huzur, gözyaşı ve duygu seli mükemmeldi. Bazı kardeşlerimizin kimi maneviyat büyüklerinin meclisi şereflendirdiğini yakazaten müşahede etmeleri ise ayrı bir müjde ve güzellikti. Sabah namazı ve uzun tesbihattan sonra büyük bir memnuniyetle kucaklaşan insanlar, yüzlerindeki tebessüm ve güzel dualarla ayrılıyorlardı.
Katılanların izlenimlerini kısaca paylaşmak istiyorum:
  • Gece çok güzeldi, dolu dolu geçti.
  • Programa emeği geçen ağabey ve ablalara teşekkür ederim. Müsait olmadığı için gelemeyenler ve sabaha kadar kalamayanlar çok şey kaçırdı.
  • Çok özlemişiz böyle programları. Kendimi kampta hissettim. Bir de değerli ağabeylerimizin olması ayrıca çok güzeldi. İkramlar harikaydı. Sabah ayrılırken güneş doğuyordu. Kendimi Meriç’ten geçtikten sonraki halim gibi hissettim. Böyle korkularımdan arınmış, alabildiğine özgür.
  • Uzun zamandır bu kadar güzel ve dolu bir program yapmamıştık. Artarak devam etmesini istiyoruz. İnsan bu süreçte gördükleri karşısında bazen umutsuzluğa kapılabiliyor. Ama böyle programlar yeniden dirilişin emareleri gibi. Bizim için de aşk ve şevk oldu. Kardeşlerimizle bir arada olunca kuvve-i maneviyeyi bir daha hissettim.
  • Program çok güzeldi. Bizim için böyle programlar hayal gibi bir şeydi. Özlediğimiz ama ifade edemediğimiz anlardır.
  • Çok güzel ve dolu dolu bir geceydi. Uzun zaman olmuştu böyle programlar yapmayalı. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
  • Çok güzeldi, çok ağladık. Meğer sırrını programdan sonra anladık.
Bu akşam Kadir, yakında Zilhicce var!
Hamdolsun Rabbimize, nice manevî kazanımlar ve müjdeler bulunduran faziletli günler ve geceler ihsan etmiş bize. Üç Aylar’daki mübarek geceleri, Zilhicce’nin ilk 10 gününü ve bilhassa arefe gününü, Cuma gecelerini, hatta fırsat buldukça haftada veya ayda bir manevî gece belirleyerek o kutlu zaman dilimlerini dolu dolu ihya etmemiz gerekir. Böylece hem kendimize ve bütün müminlere makbul dualar etmiş, hem de ibadet ve ihya kültürünü çocuklarımıza ve gelecek nesillere aktarmış oluruz.
Evet, şimdi sırada Kadir Gecesi var. Haydi Bismillah. Katıldığınız yerlerdeki ihya uygulamasından modellenecek güzel örnekleri bizimle paylaşabilirsiniz. Ta ki birbirimize duyuralım ve güzellikler çoğalsın.
http://www.tr724.com/kadir-gecesi-83-yila-bedel-bir-gece/

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.