‘İmamoğlu’nun CHP’li rakipleri’ - Alper Ender Fırat

23 Haziran’da tekrarlanacak olan İstanbul Büyükşehir Belediye seçimleri bir kente başkan seçmekten çok daha öteye taşındı. Ekrem İmamoğlu rüzgarı hızını arttırdıkça Türk siyasetinde ve CHP içinde kişisel hesabı olanların atraksiyonları da çoğalmaya başladı.
Seçimlerin ikna edici hiçbir gerekçe olmadan iptal edilmesi İmamoğlu’na sempatiyi arttırmış görünüyor, İmamoğlu bir belediye başkanından çok Türk siyaseti için gelecek vaat eden bir figür haline dönüştü. Bu durumun AKP cenahı kadar CHP içinde de ciddi tedirginliklere sebep olduğunu gözlemlemek mümkün.
İstanbul Belediye Başkanlığını kısa aralıklarla ikinci kere kazanacak bir adayın önü çok açık olacak. Parti içi hizipler de bunu görüyor ve karşı hamlelere şimdiden başladılar. Bu hamlelerden birisi ‘Fetö’ söyleminin hiç olmadığı kadar arttırılması oldu. Suya sabuna her meselede konuyu cemaate getirip ‘Fetö’ kelimesiyle anmaya başladılar. İzne geldiği Hatay’da, uyduruk bir ihbarla üç yıldır cezaevinde tutulan NASA mühendisi Serkan Gölge tahliye oldu. Normal bir ülkede muhalefetin sahip çıkması gereken bir mağdur. Gelin görün ki bazı CHP’liler hop oturup hop kalkıyor, tahliyeye ateş püskürüyor.
Mesela Gürsel Tekin’in attığı akla ziyan twiti de böyle okumak gerekir diye düşünüyorum. Hatırlayacaksınız Aydın’da Cemaat nedeniyle tutuklu bulunan Erkan Karaaslan’a ‘Ekrem İmamoğlu ve Özlem Çerçioğlu hakkında istediklerimizi söyle seni serbest bırakalım’ önerisinde bulunuyorlar. Tutuklu Erkan Karaaslan da öneriyi reddettiği gibi bu oyunu mahkemede deşifre etti. Olayın ortaya çıkmasından sonra Gürsel Tekin gibi CHP’de önde gelen bir ismin, bu çirkin oyunu deşifre edene teşekkür edeceğine ‘FETÖ yöntemleri ve zihniyeti AKP ile hala iktidarda.’ diye yazıyor.  Bu alçakça sözlerin hedefi İmamoğlu’na gitmesi muhtemel oylardan başkası değil. Cemaate sempati duyan insanların küsmesine ve İmamoğlu lehine sandığa gitmemesine neden olmayı amaçlıyor.
Bunun gibi AKP’nin her rezil rüsva olan politikasına ‘Fetö’ taktiği diye çemkiren bir CHP’li güruhu peydah oldu. Ülkedeki bütün problemlerin temel sebebi olan AKP iktidarından çok cemaate laf eden güruhun amacının da insanların küsüp sandıktan uzaklaşması gibi görünüyor.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre oy kullanmakta, tercih yapmakta hiçbir engeli olmayan bir kitleyi siyaseten kriminalize ederek sandıktan uzak tutmaya çalışan AKP politikalarına su taşımanın başka bir anlamı olabilir mi?
Son seçimin 10 binin az üzerinde bir farkla sonuçlandığını düşünürsek cemaat oylarının yeni başkanın seçiminde nasıl etkili bir hale geldiğini daha iyi anlarız. İmamoğlu’nun başarılı olması, bir belediye başkanından çok daha fazla anlamlar yüklenmesi Türk siyasetindeki dengeleri değiştireceği gibi CHP içindeki dengeleri de alt üst edecek. Beğenip beğenmemek başka bir şey ama kullandığı yumuşak ve sabırlı dil, bütün herkese ulaşma gayreti, dinle barışık tavrı, PKK’ya uzak Kürtlere yakın duruşu CHP’yi geleneksel kalıplarının dışına taşıyacağını gösteriyor.
Parti içinde bu durumu kendileri açısından bir hayli tedirgin edici görenler olacak ki bunlar neredeyse AKP’ye muhalefet etmeyi bırakıp İmamoğlu’nun işini zorlaştırmak için mesai harcıyorlar. Bu kliklerden yakında Kürtleri küstürecek hamleler de beklemiyor değilim?
Benim kanaatim Saray’ın ne pahasına olursa olsun İstanbul’da bir daha yenilmeyi kabul etmeyeceği yönünde. İmamoğlu’nun kaybetmesi için CHP içindeki klikler de Saray’a bir hayli yardımcı oluyor.
Bu yazıdan İmamoğlu’nun kokuşmuş Türk siyasetine bir çare olabileceği zannı çıkmasın. Siyasetin bugünkü hali ve kurumlarıyla ülkeyi bulunduğu bataklıktan kurtarabilmesi mümkün görünmüyor.
http://www.tr724.com/imamoglunun-chpli-rakipleri/

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.