Ekonomide erken bahar daha ağır krizlerin önünü açabilir - Harun Odabaşı

Dünyada petrol fiyatlarının düşmesi, FED’in faiz artışını daha geniş zamana yayması gibi faktörler Türkiye’nin kısa süreli döviz sorununu çözmesinde etkili olsa da Rahip Brunson krizinin tatlıya bağlanması sıcak paranın önünü açan en önemli hamle oldu.




Kasım ayı enflasyon verileri beklentilerinde altında gelerek hükümet cephesinde büyük bir memnunluk yarattı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın pozitif bir veriyi piyasayı yönlendirmek için sonuna kadar kullanmasına diyecek sözümüz yok, siyaseten hakkıdır. Ancak sadece Kasım verilerine bakılarak faiz oranlarının düşürülmesini istemek çok aceleci bir tutum olur. Türkiye ekonomisi AKP’nin iddia ettiği gibi kısa süreli bir türbülanstan geçmiyor, bir eksen kayması yaşıyor. Merkez Bankası’nın yüzde 5 diye hedeflediği enflasyon yüzde 20’lerin üstüne demir atması, faiz ve kur seviyesi bunun en büyük kanıtı. Mahşerin bu üç atlısını dizginlemeden bahar havası estirmek bedeli daha ağır olacak krizlerin önünü açabilir. Dünyada petrol fiyatlarının düşmesi, FED’in faiz artışını daha geniş zamana yayması gibi faktörler Türkiye’nin kısa süreli döviz sorununu çözmesinde etkili olsa da şahsi yorumum Rahip Brunson krizinin tatlıya bağlanması sıcak paranın önünü açan en önemli hamle oldu. Tabiki mevzu spekülasyona açıktır ama ABD Brunson’u almak için çok yönlü ve etkili bir abluka uyguladı. Ekonomik yaptırımlar ve muslukların kısılması en can alıcı kısımdı. Türkiye’yi adeta nefessiz bıraktı. Neticede kendisini bağlayan büyük laflar etmesine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dize getirdi ve Brunson uçağa bindirilip vatanına gönderildi.
Türkiye’de bir süredir Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinin güvenilirliği tartışılıyor. Muhalif çevrelerde hükümet baskısı ile ekonomiye yön veren rakamların makyajlanarak açıklandığı iddia ediliyordu. En son açıklanan Kasım ayı enflasyon rakamlarının ardından bu tartışmaya bürokrasiyi çok iyi bilen en aklı başında en sağduyulu isimlerinde katılması dikkat çekici. Zannediyorum Türkiye tarihinde TÜİK ilk defa bu kadar ciddi bir güven bunalımı yaşıyor. Faiz oranlarından tutunda işçiye memura ve emekliye verilecek zamma kadar her alanı etkileyen bu rakamların gerçek dışı olma ihtimali bile çıldırtıcı. Ama maalesef AKP iktidarının yargı kararlarından en küçük ihalelere kadar her alanı kontrol etme temayülü bu neticeyi doğurdu. Gerçek olmayan veriler üzerinden analiz yapmanın dayanılmaz ağırlığı üzerimizde olsa da alternatif bir bilgi kaynağı olana kadar TÜİK verilerini baz alarak yorum yapmak durumundayız.
Yunanistan ve Arthur Andersen örneği
Ekonomik verilerle oynamanın nasıl yıkıcı etkilerinin olduğunu yakın zamanda iki örnek ile tecrübe ettik. Birincisi tarihinin en ağır ekonomik krizinden çıkmak isteyen Yunanistan. Yunanistan Avrupa Birliği fonlarından istifade etmek ve yaptırımlardan kurtulmak amacıyla ekonomi verilerini hiç olmadığı kadar güzel gösterdi. Başlangıçta her şey yolunda gitti. Karşımızda Türkiye dahil Balkanlarda bir çok şirket satın alan ve bölgesel güç olmaya giden bir Yunanistan vardı. Fakat gerçeklerin böyle olmadığı anlaşılınca ülke nerede ise iflas etme noktasına geldi.
Enrongate Skandalı
İkinci örnek Amerika’dan. Arthur Andersen Skandalı. Enrongate adı ile anılan olayda dünyanın en büyük beş mali müşavirlik şirketlerinden Arthur Andersen, enerji devi Enron şirketinin bilanço bilgilerini değiştirmişti. Mahkemece de sabit görülen bu suç ortaya çıkınca uluslararası piyasalar, etkileri bugün bile devam eden bir kriz dalgasına maruz kaldı. Skandalın boyutlarının görünenin çok ötesinde olmasına rağmen piyasalara güvensizliğin bir noktada bitirilmesi için el birliği ile başka skandalların üstü örtüldüğü ise yaygın bir kanaattir. Zira A&A’nın ABD ve Avrupa’da çok geniş bir şirket pörtföyü vardı…
AKP günü ve seçimi kurtarmak adına böyle bir suçun parçası olmuşsa, eğer böyle bir şey varsa kaydıyla ‘Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma gibi kötü bir huyu vardır’ sözünü Erdoğan başta olmak üzere hatırlamalı.

KRONOS

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.