‘Jacquard Makinasının Çiçekleri’ - Necdet Bulut
26 Kasım 1978’de uğradığı silahlı saldırıda ağır yaralanan ve 12 gün sonra, 8 Aralık’ta hayatını kaybeden Türkiye'nin bilgisayar alanındaki ilk doktoralı bilim insanı Necdet Bulut'un 'Jacquard Makinasının Çiçekleri' adlı makalesi.
26 Kasım 1978’de uğradığı hunhar saldırıda ağır yaralanan ve 12 gün sonra, 8 Aralık’ta hayatını kaybeden Necdet Bulut, Türkiye’nin bilgisayar alanındaki ilk doktoralı bilim insanı, ODTÜ Bilgisayar Merkezi’nin müdürü ve öğretim üyesi olmasının yanı sıra çeşitli gazete ve dergilere yazdığı yazılarla da tanınıyordu. birartibir.org forum sayfasına aldığı yazıyla ilgili sunumunda, “Bilgisayar, bilişim ve teknoloji üzerine olan yazılarından biri, Nâzım Hikmet’in Amerikalı şair Martin Russak’tan çevirdiği Jacquard Makinasının Çiçekleri’ni ve şiire ilham veren Marie Louis Jacquard’ı konu alıyordu.” diyor.
İşte, Necdet Bulut’un, dönemin Vatan gazetesinde 15 Ocak 1978 tarihinde yayımlanan “Jacquard Makinasının Çiçekleri” adlı makalesi:
Bu yazının başlığı Nâzım Hikmet’in Martin Russak’tan çevirdiği bir şiirin başlığı aynı zamanda. Russak Amerikalı bir şair, Nâzım usta Nail V. Beyle birlikte çevirmiş şiiri:
Ne güzel, ne güzeldir
Jacquard makinasında
dokuduğum
yeşil, kızıl, mor
ışıltılı çiçekler…
Onlar bana;
Haledon’da bir çayırı,
kırı
ve ağaçları hatırlatıyor…
Bahar…
Parıldıyor güneşte papatyalar…
Güzel Jacquard çiçekleri…
Onlar bana;
tatlı Pequonack kıyılarını
ve göz kamaştırıcı yamaçları
hatırlatıyor…
Ey güzel ve hazin;
Hazin Jacquard çiçekleri…
Şimdiye kadar bu sayfada bilgisayarlar, bilişim, teknoloji konusunda yazdığımız yazıları okuyan okurlar herhalde şaşıracaklar bugün bu şiirle başladığımız için. “Nedir Jacquard Makinası? Bilgisayarla ilişkisi ne?” diye düşünecekler.
Joseph Marie Jacquard bir Fransız işçisi. Bir dokumacının oğlu, 1752’de doğmuş. Fransız ihtilalini yaşamış ve 1834’de ölmüş. Babası usta, kendisi de işçi olarak çalışıyor dokuma tezgâhlarında. Dokuma tezgâhlarında desenlerin otomatik olarak işlenmesinin yollarını arıyor. Ve geliştirdiği mekanizma 1805 yılında başarıya ulaşıyor. Bu buluş, üzerinde bir izi delik bulunan kartlarla istenen desenlerin kumaş üzerine geçirilmesini sağlıyor.
Dokuma tezgâhında kumaşın uzunluğuna ipler var (çözgü telleri). Bir de mekik marifetiyle enine atılan atkılar. Çözgülerden her sırada kaç tanesinin bir arada olacağı kumaştaki deseni belirliyor. Jacquard’ın buluşundan önce, el tezgâhında dokumacının önünde her desen için bir plan bulunuyordu. Yine bir deseni meydana getirebilmek için her sırada kaç çözgünün bir arada bulunması gerektiğini gösterir bir program.
Jacquard mekanizması delikli kartlarla bu programın otomatik olarak işlenmesini sağlıyor. Kart üzerindeki delikler desenin dokuma programını yansıtıyor. Delikli kart bir dizi çengelli tığın üzerinden geçiyor. Tığların biri kartta delik bulup aşağı geçebilirse özel bir aygıtın yardımıyla çözgüye ulaşıyor ve onu çekiyor. Böylece çok karışık desenleri bile otomatik olarak dokuma olanağı doğuyor. Renkleri değiştirerek desenleri değiştirmeden dokuma olanağı, “yeşil, kızıl, mor çiçekleri” dokuma olanağı.
Jacquard’ın geliştirdiği bu mekanizmanın bir başka uygulamasını kovboy filmlerinin birinde mutlaka görmüşsünüzdür. Hani esas oğlanın tekme ile kapısını açıp girdiği barlar vardır kovboy filmlerinde. Barın bir köşesinde de kendi kendine çalabilen bir mekanik piyano, “piyanola” denilen âlet. Üzerinde rulo halinde delikli kart olan bir piyano. Karttaki deliklere göre bir parçayı kendi kendine çalan piyano. İşte, ruloya, çalınacak parçanın notalarına göre delikler delmek ve böylece mekanik piyanoyu programlamak fikri Jacquard’ın programlanabilen dokuma tezgâhından kaynaklanıyor.
Jacquard’ın dokumacılıkta, kendisinin en iyi bildiği üretim faaliyetinde, yaptığı bu buluş belki de en ilginç kullanımını bilgisayarlarda buldu. 1830’larda İngiliz matematikçi O. Babbage, “cebirsel” desenleri, Jacquard’ın tezgâhının çiçekleri ve yaprakları örmesi gibi örecek bir makine tasarladı. Böylece bilgilerin de delikli kartlarla işlenmesi fikrini ortaya atmış oldu.
Babbage 1871’de tasarladıklarını gerçekleştiremeden öldü, ama düşündüğü kartlar 1890’larda nüfus sayımlarında kullanılmaya başlandı. Bugün de modern bilgisayarlara bilgi verilmesi, programların bilgisayarın belleğine yüklenmesinin araçlarından biri olarak kullanılan delikli bilgi işlem kartları böylece geliştirildi.
Bir bilgisayarcı olarak haksız mıyım? Nâzım usta da “Jacquard Makinasının Çiçekleri”ni görünce heyecanlanmakta? Dünün üretim faaliyetindeki bir buluş bize modern bilgisayarlara bilgi ve program vermenin aracını sağladı. Bugünün üretim faaliyetindeki buluşlar kim bilir ne güzel gelecekler yaratacak insanlar için…
Vatan, 15 Ocak 1978
Kaynak: https://kronos7.news/tr/jacquard-makinasinin-cicekleri/
Bu Yayına Yorum Yapın