Körlük ve akıl tutulması | Ali Ünal

17.03.2008

Hadiseler, insanlar için birer turnusol kâğıdıdır; günlerin dönüp durması, bir açıdan insanlar arasındaki temizlerle kirliler ortaya çıksın ve yeryüzü hayatında herkes için imtihan tamamlansın diyedir. Yarın Âhiret'te kimsenin Allah'ın hükmü karşısında itirazı olmayacak; herkes, kendisi hakkında şahitlikte bulunacaktır.

22 Temmuz seçimleri öncesinde 27 Nisan e-muhtıra ve 367 komedisi gibi hadiseler tamamen AK Parti lehine işlemişken, son zamanlarda bir yandan bayan Çölaşan'ın sözleri, Kıvrıkoğlu'nun itirafları ve nihayet, önemli bir sebebinin başörtüsü ile AK Parti'yi değiş-tokuş yapma olarak düşündüğüm AK Parti aleyhinde açılan kapatma davası, asıl sebepleri ve hedefleri ne olursa olsun, Türkiye'de lâikçi oligarşide bir akıl tutulması yaşandığını gösteriyor. 'Kader artık nihaî hükmünü icraya koyduğu zaman göz görmez olur' anlamında bir Arap atasözü vardır. Bir asırdır içeride irtica ve bölücülük, dışarıda düşman komşularla çevrili olma korkuları üzerinde egemenliğini sürdüren lâikçi oligarşi, irtica iddialarının ne kadar sahte ve kandırmaca olduğu daha bir belirginleştikçe, bölücülük korkuları üzerine bina ettikleri terör ve 'Güneydoğu sorunu' da çözülme yoluna girdikçe, 'düşman komşularımız' birer dost olarak ortaya çıktıkça daha bir dengesini kaybetmektedir.

Son zamanlarda yapılan bazı yayınlar da, insana lâikçi oligarşinin korkularını besleme maksatlı olduğu intibaını veriyor. Zahiren, oryantalistlerin üsluplarından çok iyi tanıdığımız objektiflik görüntüsü veren, fakat önceki yıllarda Basın Odası programlarında gerçekten de objektif davranan Oğuz Haksever'in geçenlerde başörtüsü ile ilgili yaptığı programa ilâhiyatçı diye görüşleri belli bir felsefeciyi çağıran, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in Kocaeli Üniversitesi Rektörü'ne verdiği güzel ve anlamlı cevabı 'Siz makale yazın' cümlesinde kesip arkasını vermeyen NTV, YouTube'a düşen bazı önemli kişilere ait konuşmalarla ilgili olarak da, İslâm hakkında neyi ne kadar bildiği hayli tartışmalı, fakat buna rağmen Türkiye'de İslâmî hareketler uzmanı olabilen Ruşen Çakır'ı konuşturuyor. Elinde hiçbir delil olmayan uzman Çakır, bu konuşmaları 'Fethullah Gülen taraftarları'nın, özellikle bu 'taraftarlardan Emniyet'te bulunanlar'ın kayda almış olabileceği gibi delilsiz ve temelsiz bir iddiada bulunabiliyor. Akşam Gazetesi'nden Serdar Akinan da, lâikçi Kemalistlerin Fethullah Gülen hareketi karşısında mağlûp olduğunu yazıyor. Bazı çevreler, AK Parti'nin özellikle son seçim başarısını ve yükselmesini de 'Fethullah Gülen grubu'na bağlamaya çok hevesliler.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin düşünce ve hareket mekanizması, başkalarına düşmanlık ve başkalarıyla mücadele eksenli çalışmaz. Böyle çalışan hiçbir düşünce uzun vadede etkili olamayacağı gibi, hiçbir hareket de ciddî manâda başarılı olamaz. Fethullah Gülen'in düşünce ve hareket mekanizması, 'müsbet hareket', yani yapılması gereken doğruları yapma, kalblerin sultanlığı, zihinlerin fatihliği ekseninde çalışır ve bütün insanlığın ortak fıtratına hitap eder. Onun içindir ki, farklı inançlar, farklı kültürler, farklı diller, renkler ve ırklar arasında, dünyanın her tarafında kabul görüyor ve Türkiye'deki bazı 'uzman' ve yazarlara rağmen, insaf, vicdan, akıl ve sağ duyu çerçevesinde hareket eden pek çok batılı, doğulu, kuzeyli, güneyli düşünür ve bilim adamı, onu çok daha iyi anlıyor. Çakır da, Akinan da, sanki Sartre'la karşılaştırmak Fethullah Gülen'e artı değer katacakmış gibi, Jill Carroll'un mesuliyet duygu ve şuuru açısından Sartre'la Gülen arasında yaptığı mukayeseyi güya eleştiren, eleştirirken sahasına girdiği iddiasına rağmen ya Sartre'ı bilmediğini ya da okuduğunu anlamadığını ortaya koyan Özdemir İnce de, Fethullah Gülen'in en azından 'Aksiyon ve düşünce' yazısını ve Jill Carroll'un çok dikkatini çeken 'Yeryüzü mirasçıları' makalesini okuyabilirler.

Akıl tutulması, körlük, dengesizlik, kin ve düşmanlık duygularıyla oturup kalkmanın insana neler yaptıracağı belli olmaz. Bu bakımdan, Türkiye'de her an her şeyin olabileceği ihtimali karşısında her zaman teyakkuzda bulunmak gerekiyor.

Zaman

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.