Oldu olacak 184 milyar doları da müsadere edin! - Semih Ardıç

Artık döviz büfesinden, kuyumcudan ya da bankadan yapılan döviz işlemlerinde yüzde 0,1 (binde 1) Kambiyo Gider Vergisi alınacak.
AKP dövizden vergi alacak!
Türkiye’de günün bombası “döviz vergisi” bahsine geçmeden evvel vergilerin nasıl harcandığına bakalım.
1 Ocak’tan 30 Nisan’a kadar geçen dört aylık zaman zarfında merkezî idare bütçesi 54,5 milyar TL açık verdi.
38 MİLYAR TL YAMAYA RAĞMEN
Merkez Bankası’nın 38 milyar TL tutarında yama yapmasına rağmen bütçe açığı geçen senenin aynı dönemine kıyasla ikiye katlandı. Geçen sene açık 23,1 milyar TL idi.
Faiz ödemeleri hariç diğer giderlerden tasarruf yapıp borçları azaltmak için biriktirilmesi icap eden “faiz dışı fazla” da 13,5 milyar TL açık verdi. Fazla değil, açık verdi.
Harikalar diyarından sadece masalları paylaşan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak böyle devam ederse bütçe açığı 120 milyar TL’yi aşacak.
HARCAMALAR ARTTI, GELİR AZALDI
Bütçedeki açık rekoruna rağmen harcamalar dolu dizgin. Gelirlerin yüzde 10,7 azaldığı bir ayda mal ve hizmet alımı kaleminde gösterilen araba, bina, uçak kiralama gibi hizmet kalemlerinde aylık artış yüzde yüzde 17.
Vatandaşın ne kadar perişan vaziyette olduğu bütçe rakamlarına da aksetti. Geçen yılın nisan ayında 64 milyar 610 milyon lira olan bütçe geliri, bu yılın aynı ayında yüzde 10,7 azalarak 57 milyar 670 milyon lira olarak tahakkuk etti.
Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ile Katma Değer Vergisi (KDV) gelirleri ticaretin, tüketimin en hakiki fotoğrafıdır. Nisanda ÖTV yüzde 16,1 ve dahilde alınan KDV yüzde 10,4 azaldı.
2019’un ocak-nisan döneminde bütçe açığı ikiye katlandı. Geçen senenin ilk 4 ayında 25 milyar TL faize giderken bu sene 38 milyar TL faiz ödemesi yapıldı.
Bütçe gelirlerinde aslan payına sahip iki vergi kalemi mütemadiyen azalıyor. Zira vatandaş artan vergiler ve yeni zamlarda nefes dahi alamıyor.
DÖVİZ VERGİSİ DE GELDİ
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) iptal ettiği İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı için 23 Haziran’da yeniden sandığa gidilecek.
Bütçe kevgire dönmüş vaziyette. Seçim rüşveti dağıtmaya alışmış bir siyasi parti için en son arzu edilecek tablo!
Madem para lazım ve itibardan tasarruf edilmiyor. O halde gelsin yeni vergiler.
Merkez Bankası’nın kaynaklarını, Hazine’yi kurutan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni bir vergi daha getirdi.
15 Mayıs 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre artık döviz alan herkesten vergi tahsil edecek. Kambiyo Gider Vergisi oranı ise yüzde 0,1 olacak.
Misal: 10 bin dolar bozduran birinden 15 Mayıs Çarşamba günündeki kur üzerinden 61 lira vergi kesilecek.
DÖVİZ VERGİSİNİ 2008 SENESİNDE AKP KALDIRMIŞTI
1997’de Uzakdoğu krizinde getirilen Kambiyo Gider Vergisi (KGV) 2008 senesinde AKP tarafından kaldırılmıştı. AKP kendi kaldırdığı vergiyi geri getirdi.
KGV kararı günlük ortalama çift taraflı 200’er milyon TL, aylık 2,5-3 milyar TL vergi hasılatı manasına geliyor.
Döviz artışını böyle durduracağını zannediyorlarsa yine hatalı hesap yapıyorlar.
Döviz işlemleri yurt dışına kaydırılır, kayıt dışılık artar ve bahsedilen vergi hasılatı tahakkuk etmediği gibi hükûmetin hamlesi döviz hesaplarına müdahale emaresi kabul edilir.
Telaşla herkes dövize hücum eder. Aldığı dövizi de bankada değil yastık altında muhafaza eder.
DÖVİZ HESAPLARINA EL Mİ KONULACAK?
Artık “Turgut Özal’ın döviz yasaklarını kaldırdığı 1984’e geri mi dönüyoruz? Dövizi karne ile mi alacağız?” nevinden suâller yüksek sesle telaffuz ediliyor. Serbest piyasanın bütün teamüllerini altüst ediliyor.
Şubat ayında dolar yükseldiği için yabancılara TL kapılarını kapatıldığında ne olduysa KGV akabinde de onlar olacak.
Vergi ödemek istemeyenler karaborsaya yönelecek. Kur artacak ve akla ziyan kararlar yüzünden Türkiye’ye para getirmek isteyen yabancılar ürkecek.
AKP’nin devr-i iktidarında devletin kasasının ne kadar boş olduğunu gösteren ibretlik bir karar bu.
BİR BASAMAK YUKARISI KAMBİYO KONTROL REJİMİ
Dövizden vergi almaya başlayan AKP hükümeti yarın “kambiyo kontrol rejimi” diye bilinen ve dövize devlet müdahalesi manasına gelen adımlar da atabilir. Bankalarda döviz tevdiat hesaplarında 184 milyar dolar var.
Bankada tutulan dövizlerin kaç TL’ye sabitleneceği Erdoğan’ın iki dudağının arasında. DTH’ler TL’ye sabitlendiğinde bankaların mevduatı döviz olarak ödememe ihtimali de kuvvetlenir.
İRAN DOLARI SABİTLEMİŞTİ
Erdoğan “1 ABD Doları’nı 4,65’e, 1 euroyu 5,12’ye sabitledik.” dediği andan itibaren parasını çekenler döviz tutarı kadar TL ödenecektir. Böylece Merkez Bankası’nın kâğıt masrafı ile mahdut kalacak bir maliyetle 184 milyar dolar müsadere edilmiş olur.
Hazine’nin kasası dövizden kambiyo vergisi alındığı 1990’lı senelerden daha berbat vaziyette.
Her ne kadar Türkiye 2001 krizinin akabinde “dalgalı kur” rejiminde karar kılmışsa da o köprünün altından çok sular aktı.
İran ve Rusya’nın izinden giden ve Çin’in banisi olduğu Şangay kulübüne girmek için can atan Erdoğan için dövizi dolaylı yolla müsadere etmek hiç imkânsız değil.
İran doları sabitlediyse pekâlâ Erdoğan da sabitleyebilir ve döviz bürolarını kapatıp bankalardan karne ile döviz satabilir.

Türkiye’de artık “olmaz” demek de yasak!

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.