Kaygısız muhalefet - Alper Ender Fırat
Belki çok peşin hükümlü bir değerlendirme olacak ama, muhalefete ‘adam kazandı ya’ diyebileceği yeni bir gün daha geliyor. Recebizm’i yerleştirecek, kökleştirecek ve yeni bir zaman kazanmasını sağlayacak seçimlerden birisi daha bu Pazar gerçekleşecek. Muhtemelen; her seçimde olduğu gibi siz görürsünüz, bu seçimde sizi şöyle edeceğiz böyle edeceğiz diyerek halka umut dağıtan muhalefet sandıklar kapandıktan hemen sonra tuş olduğunu kamuoyuna deklare edecek.
24 Haziran 2018 günü sandıklar kapanır kapanmaz ortadan kaybolan ve bir whatshapp mesajıyla kafasını uzatan Başkan adayı Muharrem İnce siyaset tarihimize giren o efsane mesaj ile herkesin gardını düşürüp memleketi tapusuyla birlikte vermişti. Seçimlerden önce hararetle söylediklerine göre 50 bin avukatla YSK’nın önünde nöbet tutacaklarını, sabahlara kadar sandık bekleyecekler, ‘Oy ve Ötesi’ verileri hemen girecek bir şaibeye mahal vermeyeceklerdi.
Herkes bir umuda kapılmıştı, ama sandık kapandıktan bir müddet sonra hem Muharrem İnce, hem de Meral Akşener ortadan kayboldu. Saatlerce kimse haber alamadı. Selahattin Demirtaş ise zaten zincire vurulmuştu. O akşam neler döndü, neler oldu hala kimse bilmiyor. Niye saatlerce ortada yoklardı tehdit mi edildiler, onu da kimse bilmiyor, yani ülke için bu kadar önemli şeyler kapalı kapılar arkasında tehditle bilmem ne ile hallediliyorsa bu ülkede hepten bitmiş demektir. Bir kere tehdide boyun eğildiği zaman o tehditlerin ardı arkası kesilir mi?
Çok kritik bir evreden geçen Türkiye’de çivisi çıkmış bir ülkenin iktidarına talip olarak çivisini yeniden çakması gerekenlerin başında olan Anamuhalefet Partisi lideri seçimden aylar sonra çıkmış diyor ki ‘Biz 24 Haziran gecesinde iyi bir sınav vermedik, bunu açıklıkla kabul etmek lazım. Keşke 24 Haziran akşamı iyi bir sınav verebilseydik bu küskünlük de olmasaydı. Eğer bir kusur ve kabahat varsa o kusur ve kabahat bizim’ Ee bu kadar mı? Memleketin tapusunu verdik vermeseydik iyiydi. Şu rahatlığa, şu aymazlığa bakar mısınız? Ya koca bir ülke elden gitmiş hani bunun siyasi sorumluluğu, hata yaptıysanız, milleti umutlarına yetmediyseniz hani bunun cezası.
Sadece 24 Haziran’da değil 30 Mart 2014 seçimlerinde trafolara kedi girdi göstere göstere oylarımızı çaldılar, o günden sonra ki bütün seçimler şaibeliydi ve hiç birinde muhalefet sandıklara ve seçim sonuçlarına sahip çıkmadı.
Peki bu seçimler için muhalefetin sandıklara sahip çıkması, oyların hakkaniyetle sayılması ve milli iradenin siyasete tam anlamıyla yansıyabilmesi için muhalefetin her hangi bir yeni stratejini var mı? Sizler duyuyor musunuz?
Bu zıvanadan çıkmış ve ülkeyi de zıvanadan çıkarmış iktidarı hizaya getirecek tek yol olan seçimler konusunda bu kadar lakayt, bu kadar kaygısız ve kayıtsız muhalefet gerçekte ne yapmak istiyor? Böylesine sorumsuz bir muhalefet olabilir mi? Hep aynı şekilde yenilen ama bununla ilgili de hiçbir strateji geliştirmeyenler Recebizme çalışmıyor da ne yapıyor?
Gazeteduvar’a konuşan ‘Ne oldu Çalışma Gurubu’ndan Bilgisayar Mühendisi Bilgehan Turhan 24 Haziran seçimleriyle çalışma yaptıklarını ve YSK verilerini kendi içinde bir analize tabi tuttuklarını söylüyor ve YSK’nin vahim hatalarına hiç kimsenin itiraz etmediğini söylüyor. Düşünsenize ülke için bu kadar önemli bir konu muhalefetin umurunda değil.
Daha önce de yazmaya çalışmıştım bu ülkenin sorunu tek başına bir iktidar sorunu değildir. Bu karmakarışık düzenin kurulmasında AKP kadar CHP, MHP ve İYİ Parti’nin de sorumluluğu vardır. Her seçime pehlivanlar gibi hazırlanıp maç başlar başlamaz çayıra iki seksen uzanan muhalefet partileri Recebizmin yerleşmesi, kökleşmesi için milleti oyalamaktan başka hiçbir şey yapmıyorlar. Ya işin vahametini idrak edemiyorlar ya da başka bir şeyler var.
Demokrasilerde kötü yönetimlerden kurtulmanın tek yolu olan seçim sonuçlarını böylesine sahipsiz bırakmak kimsenin taşıyabileceği bir yük değildir.
KAYNAK: http://www.tr724.com/kaygisiz-muhalefet/
Bu Yayına Yorum Yapın