BEN SADECE HAKEM VAZİYETİNDEYİM - Tarık Toros
Ülkenin sağının solundan farkının olmadığı, Suudi Arabistan söz konusu olunca…
Ülkenin solunun sağından farkının olmadığı, Venezüella söz konusu olunca ortaya çıkıyor.
İdeolojiler, klişeler, kırmızı çizgiler, önyargılar ve karşılıklı atarlanmalarla günler günleri kovalıyor.
Somut ilerleme olmadığı gibi…
O gün kimin sesi gür çıkıyorsa baskın kamuoyunu o oluşturuyor.
**
Kişilerin umurunda değil:
Tuttuğu ideoloji egemen olsun da…
Varsın halk sömürülsün, çile çeksin, hatta katledilsin.
Umurunda değil kimsenin.
**
Eski Türkiye’ye özlem duymuyorum.
Gel gelelim, o ülkede güzel günlerimiz oldu.
Ümitlendik, heyecanlandık…
Hatta, havaya girdik.
Bir gün, pasaportumuzun çok kıymetli olacağını zannedip…
Vatandaşlık için Amerika’da çocuk doğuranlara dudak büktük.
Olmadı.
Olacağı da yok.
İleride “eski normal” belki.
Kendi namıma, o “normal”de olmayacağım.
**
Batı’da yaşayanı insanımız da tuhaf.
Misal:
Ülkenin dünya çapında basketbolcusu, memleketindeki sıkıntıları anlatınca hazmedemiyor onu.
“Sporuyla gündemde olsa ya” diye laf sokuyor.
Enes Kanter’den bahsediyorum.
Takımı maç için Londra’ya uçuyor.
O, can güvenliğinin garanti edilememesi üzerine ABD’de kalmayı tercih etmiş.
Bir haftadan uzun süre medya gündemindeydi.
Bu vesileyle ülkesinde içini yakan uygulamaları eleştirdi.
Dünyanın da haberi oldu.
Bir meseleniz yoksa bunu anlayamazsınız.
Bir ideâliniz, bir hikâyeniz, bir gelecek hedefiniz…
**
Olanağı olan insanların…
Fırsat bulunca bunu değerlendirmesi çok önemlidir.
Bilakis…
Batı’da belli mahfillerde kendini ifade imkânı bulanların…
Rakiplerini dişlediklerini izliyoruz, acı acı.
Bir idrar yarışıdır gidiyor.
**
Solun pek sevdiği bir slogandır:
Halkın uyanışı durdurulamaz..!
Sorarım:
Halk uykuda mı ki..?
**
24 Ocak…
Sadece Uğur Mumcu, Gaffar Okkan ve İsmail Cem’in ölüm yıldönümü değildi.
Ahmet Hamdi Tanpınar da 1962’de aynı gün aramızdan ayrıldı.
Mühim bir şair, romancıydı.
Son günlerine kadar ders veren edebiyat tarihçisiydi.
Tanpınar Edebiyat Araştırmaları ve Uygulama Merkezi, günlüğünden son satırları yayınladı.
Şu paragraf 57 yıl öncesinden günümüze bakıyor adeta:
“Tam dahilî bir harbin içindeyiz.
Hakiki bir kanaat sahibi olmayan,
kendilerini vatanperver zanneden
veya öyle gösteren
-hiç olmazsa bir kısmı ile böyle-
sınıf veya zümre gayretiyle
her şeyi göze almış bir sol tâifesi
ve sol fikirlerin istismarcısı olanlar.
Onların karşısında ırkçılar ve dinciler,
en hakiki aşırı nasyonalistler
ve nihayet iktisadî istismarcıların
emri altında hareket edenler.
Ve ortalarında bizler,
iş ve güçlerinde olanlar,
olmak isteyenler, bîçareler.
Ben sadece hakem vaziyetindeyim…”
Bu Yayına Yorum Yapın