İSTİKRAR MI DEDİNİZ; MASAYA OTURDUĞUMDA DOLAR 4.20, MAKALE BİTTİĞİNDE 4.37 TL! | SEMİH ARDIÇ
Türkiye’de ekonominin ne halde olduğunu anlatmak için bu sefer bizzat kendimden misal vereceğim.
tr724.com okurları için en aktüel verileri dikkate almaya gayret ediyorum. Son iki haftadır bu düstura riayet etmenin bedelini ziyadesiyle ödüyorum.
Makaleyi kaleme almaya başlamadan evvel derlediğim verileri defterime tek tek yazıyorum. Akabinde bunlar üzerinden ekonomiye dair tespitlerde bulunuyorum.
SAATLİK DEĞİŞEN PİYASA
Makaleye başlarken 4,25 TL olan ABD Doları makale bittiğinde 4,37 TL’ye kadar çıkıyor.
Bir başka gün makalenin başında iken Borsa İstanbul (BIST) yüzde 1 artıda. Makaleye nokta koyduğumda Borsa kırmızıya dönüyor ve yüzde 1,7 ekside kapanıyor.
Euro/TL paritesi, Hazine borçlanma faizi ve altın fiyatındaki iniş-çıkışlar da dolar ve Borsa cenahındaki tablodan farklı değil.
Piyasada baş döndüren anlık rekorlar bir önceki verileri mânâsız hale getiriyor. Sizin için son dakika rekoru o makelenin sonunu getiriyor.
Bir misal: Doların 4,20 TL olduğu gün sene başından bu yana kurda 45 kuruş artış olmasını masaya yatırmıştım.
HESAPLAR ALTÜST OLDU
Buradan hareketle 222 milyar dolar net döviz borcunu ödemekle karşı karşıya kalan özel sektörün yükünün ne kadar arttığını hesaplayacaktım.
Hatta hesapladım da.
1 Ocak’tan bu yana şirketlerin borcunun TL olarak 120 milyar TL arttığı neticesine ulaştım. Dolar 4,20 TL’de kalsa o tahlilin bir karşılığı olacaktı. Durmadı ve 4,37 TL’ye kadar tırmandı.
Dolar hal-i hazırda 4,30 TL civarında. O hesap değişti haliyle.
Yazmaya yetişemediğimiz bu oynak piyasanın ekonomiyi, hayatımızı ne kadar derinden etkileyeceğini söylememe lüzum var mı?
YATIRIMCI NASIL KARAR VERECEK?
Günlük gazete için bir makaleyi kaleme almanın süresi kişiden kişiye değişse de bu sürenin azami 2-3 saatle mahdut kalacağı söylenebilir.
Birkaç saat içinde beyazdan siyaha, yeşilden kırmızıya dönen bir ekonomide hangi tahmin, hangi işletme bilgisi ile karar vereceksiniz ki!
Dövizin, altının, borsanın ve faizin bu kadar kısa müddette bütün hesapları altüst edecek kadar sert yükseldiği yine aynı şekilde sert düştüğü bir ekonomide para ile işi olan herkesin neler çektiğini varın siz tahmin edin.
İşte faizde, dövizde ve Borsa’da karşı karşıya kaldığımız tablo bu belirsizliklerin bir toplamıdır.
Vaktinde küçük bir müdahale ile düzelme ihtimali mevcutken ihmaller yüzünden iktisadî hastalıklar bütün vücudu sardı. Bünye komaya girdi.
BAŞHEKİM NE DEDİĞİNİN FARKINDA DEĞİL
Şimdi başhekim kapıda bekleyenlere beni yeniden seçerseniz hastayı ayağa kaldıracağım diyerek hasta yakınlarının sinir uçları ile oynuyor.
Türkiye’nin temel göstergeleri kriz seviyesindedir. Böyle bir ekonomi için istikrardan bahsedilemez.
Gün içinde para birim 10 kuruştan fazla eriyorsa mütehassıs kimseler o ekonomiyi ‘istikrarsızlık abidesi olarak görür. Maalesef öyle görüyorlar.
IMF’den 30 milyar dolar kredi talep eden Arjantin’i bile Türkiye’den daha emniyetli liman olduğunu belirtiyorlar.
Hazine ocak ayında yüzde 11 ile borçlanıyordu. Bugün yüzde 16,20 oldu borçlanma faizi. 2006 yılından bu yana görülen en yüksek seviye.
REFORMİST AKP’DEN YASAKÇI AKP’YE
2001 krizinin yaralarını sarmaya çalışan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) o gün iktidarda idi. 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren Avrupa Birliği (AB) ile tam üyelik müzakereleri başlatılmıştı. Hemen her sahada reform hamlesi dünyanın dikkatini Türkiye üzerinde toplamıştı. Temmuz 2006’dan itibaren kademeli olarak düşen faiz yüzde 7’ye kadar inmişti.
Reformist AKP’den eser kalmadı. AKP, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ekseriyet elimde diye dün şöyle bir yetki aldı.
Hükûmet 521 kanun ve 2 bin küsur maddeyi Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile değiştirecek.
Milli irade darbe devirlerinde bile bu kadar ayaklar altına alınmamıştı.
Dövizin, faizin, enflasyonun düştüğü o günler geride kaldı. ‘1 dolar=1 TL’ noktasından ‘1 dolar=5 TL olacak mı?’ noktasına gelindi.
MEVCUT ŞARTLARDA KİMSE YATIRIM YAPMAZ
Bunun içindir ki bu kadar oynak bir piyasada seçim rüşveti kabilinden kredi faizlerinde, vergide ya da harçlarda ne kadar indirim yapılırsa yapılsın netice değişmez.
Bir saat sonrasından emin olunmayan bir memlekette borçlanarak değil ev, araba, arsa almak, insanlar mecbur kalmadıkça kuruş harcamaz.
Bu Yayına Yorum Yapın