Ramazanı Karşılamak | Dr. Dursun Ali Erdem

Kulun bu gayretinin bir de ebedî hayata ait olanı vardır ki, işte onlardan birisi maddi ve manevi kazancın hesap edilemeyecek kadar çok olduğu Ramazan ayıdır. Allah’a hamt etmeliyiz ki, bu mübarek ay tekrar ufkumuzda gözüktü ve onu müjdeleyen ayların birincisi olan Recep ayını idrak edip mübarek şaban ayıyla kutlu ufka doğru yürümekteyiz. İnşallah Peygamberimizin öğrettiği dua ile: Allahım! Recep Şaban ayına ulaştırdığın gibi mübarek Ramazan ayına da ulaştır bizi. İşte bundan dolayı bu Ramazanı Şerifin kıymetini daha başından itibaren bilmeli ve kendisini ona layık şekilde karşılamalı ve yapılması gerekenleri de asla ihmal etmemeliyiz

Kur’an-ı Kerimin Hz . Muhammed’e indirilmeye başlandığı ve içerisinde bin aydan hayırlı olan Kadir gecesinin bu ayda olduğunu hatırlamalı ve mutlaka bu ayı iyi değerlendirmeli insan. Bunun için: mesela herkes ve hepimiz: Ramazan-ı Şerifin kıymetini idrak edecek seviyede insan kendisini manen hazırlamalı, daha Ramazanın başında samimi ve nasuh bir tevbe ile tevbe etmeli, varsa dinimize uymayan ve insanları rahatsız eden bir kısım kötü alışkanlıklarımız Ramazanı vesile ederek onları hemen terk etmeli, sigara, alkol kumar vs. gibi, bunlar zaten hem dinde hem de toplumda çok kötü sayılan alışkanlıklardır ki, bunları da hemen bırakmalı. Bunlarla beraber iç kötülükleri de terk etmeye çalışmalıyız: gıybet, dedikodu, huysuzluk, bencillik, çevresine kötü davranma ve kötü konuşma, samimiyetsizlik, riya, insanları çekiştirme, onları hor görüp nefsini hoş görme gibi kötü hasletlerden zorlanarak da olsa uzak durmaya çalışmalıyız. Peygamberimiz buyuruyor ki, Ramazan günü biri size sataşsa, kötü söylese hatta sövse bile, size ona “ben oruçluyum” deyip geçiniz.

Zaten Ramazan, bir bakıma nefsin her türlü isteklerini hatta bazı meşru olanlarını bile terk etmek ve elindeki parasını, sofrasını, ilmini paylaşmak demek değil mi? herkes nefsiyle bir anlaşma yapsın neticede bir ay asıl olsa gelir ve geçer.

Ayrıca her mümin Ramazan ayını Kur’an ayı olarak değerlendirmeli. Hatta bu hususta buna yapmak üzere ailecek seferber olmalı bilenler, bilmeyenlere Kur’an öğretmeli ve topluca mutlaka Kur’an’a vakit ayırmalı tefsir ve mealiyle hiç olmazsa 30 günde bir defa Kur’an’ı bitirmeli ve Rabbin isteğini az da olsa anlamaya çalışmalı. Bilmeyenler de Ramazan ayını fırsat bilerek böylece KUR’AN öğrenmiş olurlar. Kur’an’ı yeni öğrenip yavaş yavaş hatta kekeleyerek okusa bile Kur’an’ı hatmetmeli. Çünkü Peygamber Efendimiz böyle insanlara iki sevap vardır buyuruyor. Birisi okumada sebat, diğeri de zorlanarak okumak. Ramazan günü okunan Kur’an’ın her harfi için sayılmayacak kadar okuyana çok sevap va’d edilmektedir.

Ergenlik çağına gelmiş çocuklarımız ve aile bireylerimizin Ramazan orucu tutmaları konusunda hassas olmalıyız, yaz, sıcak ve günler uzun gibi nefsi mülahazalarla oruca karşı titizliğimizi asla bozmamalıyız. Kulun Rabbine en yakın olduğu ve dualarının reddedilmeyeceği Ramazan orucu, Allah nezdinde o kadar önemlidir ki, Hadis-i Kudsi de Allah Teala buyurur ki, “Oruç ancak benim içindir, onun ücretini vermek de bana aittir.” Ve yine Ramazan-ı Şerifte yapılan ibadetler de o kadar önemli ve o kadar kıymetlidir. Ebu Hureyre’nin Resul-i Ekremden yaptığı rivayette Peygamberimiz buyuruyor ki, “Kulun Allah’a en yakın olduğu an secde anıdır, secdeyi ve duayı çok yapınız”Müslim. Bunan dolayı Ramazan ayında beş vakit farz namazlarına diğer zamanlardan daha çok hassas olmalıyız ve Ramazana mahsus ve onunla özdeşleşmiş olan teravihlerimizi de asla ihmal etmemeliyiz.

Herkes ve hassaten de mali imkanı yerinde olanlar, Ramazan ayında fakir fukarayı, gözetmeli ve sofrasını paylaşmayı kendisine huy haline getirmeli. Yaşadığımız ülkede ve yaşadığınız dünyada o kadar çok aç insan var ki, bu rahmet ayını vesile ederek vermenin ve yedirmenin zevkini tadalım ve Allah’ın bize vermiş olduğu imkandan başkalarını da yararlandıralım ki, böylece Allah’ın rızasını kazanmaya çalışalım.

Komşuluk hukukunu ve aile büyüklerini, eş dost ve akraba halini öğrenmeyi ve onlara çare olmayı da ihmal etmeyelim.

Velhasıl kendi kenedimize söz verelim, bu sene Ramazan-ı Şerifi mümince idrak edelim ve mümince yaşayalım. Allah’tan isteyelim O bize Ramazan ayını hakkıyla yaşamayı nasip edecektir.Bu ayda inşallah yazılarımızı zaman zaman Ramazan-ı Şerifle alakalı konulara tahsis edeceğimi sanıyorum, yeni sevimli yüzüyle bütün www. turkeytoday.com okuyucu ve ziyaretçilerinin bu çerçevede mübarek Ramazanlarını değerlendirmelerini temenni eder şimdiden hayırlı ve bereketli olmasını ve bu mübarek aydan istifade etmelerini Yüce Allah’tan niyaz ederim.

Kaynak: http://zamanaustralia.com/dr-dursun-ali-erdem/2018/04/ramazani-karsilamak