Davos’tan Geriye Kalan... Silaha Değil Müşfik Kalpli İnsanlara İhtiyaç Var | Semih Ardıç
Dünya Ekonomik Forumu 48. defa İsviçre’nin dağ kasabası Davos’ta yapıldı. 70 devlet ya da hükûmet başkanı 3 bine yakın iş âlemi temsilcisi ile üç gün boyunca müzakerelerde bulundu. Mazinin muhasebesi yapılırken en zenginle fakir arasındaki uçurumun büyümesine mani olunamadığının altı yine çizildi.
Dünyada servetin yüzde 82’sini nüfusun yüzde 1’ine ait olduğu yeni bir raporla tescillendi. İngiliz yardım kuruluşu Oxfam’ın raporuna göre nüfusun en yoksul yüzde 50’sini oluşturan 3,7 milyar kişi ise bu pastadan hiç pay alamadı.
2010 senesinden bu yana milyarderlerin serveti sıradan çalışanlara göre altı kez daha hızlı büyüdü. Mart 2016 ile Mart 2017 arasında her iki günde bir yeni bir milyarder ortaya çıktı ve dünyada milyarder sayısı rekor bir seviye olan 2 bin 43’e ulaştı.
GENEL MÜDÜRÜN 4 GÜNLÜK MAAŞINI BANGLADEŞ’TE İŞÇİ ÖMÜR BOYU KAZANAMIYOR
Oxfam Direktörü Winnie Byanyima’nın ifade ettiği gibi milyarder patlaması büyüyen ekonomiden ziyade başarısız olan iktisadî sisteme emaredir. Dünyanın en büyük beş moda markasının genel müdürlerinin maaşlarının sadece dört günlük toplamı Bangladeş’teki tekstil işçilerinin bir hayat boyu kazandığından daha fazla ise gelirin taksimatında adaletten bahsedilemez.
Gelir adaletsizliğine baş döndüren hızla gelişen teknoloji bile merhem olamadı. Bilakis 21. asırda ilk 20 sene geride kalmak üzere. Amma velakin zengin daha zengin olurken fakir giderek fakirleşiyor… Kapitalizmin ağır tenkitlere maruz kaldığı kısımların başında gelir dağılımındaki çarpıklık geliyor.
KÖRLER SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR
Türkiye’nin başbakan yardımcısı seviyesinde iştirak ettiği Davos’ta bakanlar Mehmet Şimşek ve Nihat Zeybekci’nin ne kadar sıkıldıkları çehrelerine aksetmişti.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının gözde işadamlarından turizmci Fettah Tamince’nin yemekli daveti Türkiye’nin yalnızlığını müşahade etmek isteyenler açısından maalesef tek kelime ile ibretlikti. Salonda Türkiye’den gelenlerin birbirini ağırladığı o yemekle üç-beş sene evvel verilen davetlerin ihtişamı arasında dağlar kadar fark vardı.
FERİT ŞAHENK DE ÇEKİLDİ
Daha evvel Ferit Şahenk (Doğuş Grubu) sponsor olarak orada hazır bulunuyordu. Yerli-yabancı misafirlerini bizzat ağırlıyordu. Şahenk birkaç gün için 2-3 milyon dolar harcasa da Garanti Bankası’nın İspanya’dan BBVA’ya satışına giden yolda o sponsorluğun karşılığını fazlasıyla almıştı. Artık Şahenk de yok Davos’ta.
Sabancı, Koç ve Eczacıbaşı gibi yerli grupların yanısıra dünyanın önde gelen markaları Türkiye’nin isminin geçtiği her davete icabet ediyordu. Dünya devlerinin patronları ya da genel müdürleri hükûmet adına gelen bakanlardan yatırım imkânları hakkında malumat alıyor, hatta ortaklıklara orada imza atıyorlardı. Hatta ses getiren yatırımların bazıları Davos’ta kotarılmıştı.
ÇİPRAS’TAN ERDOĞAN’A ‘SALDIRGAN’ İMASI
Nereden nereye? Ne kadar hazin ki zirveden dibe indik. Yıldızımız söndü. 2018 zirvesi geride kalırken Türkiye’nin Davos’taki yalnızlığından müteessir olmamak mümkün değil. Bakışlar değişti, imaj yerle bir.
Komşumuz Yunanistan’ın Başbakanı Aleksis Çipras’ın dünyanın en etkili şahsiyetlerinin önünde Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye hakkında şu sözleri sarfetti: “Lüksemburg ya da Hollanda gibi ülkelerde yaşayanlar için agresif olmak kolay. Çünkü komşuları Belçika ya da Lüksemburg; Türkiye değil. Ancak bizim için hiç kolay değil. Aynı zamanda Türkiye’nin agresif davranışı hakkında ne yapacağımız konusunda da karar vermeliyiz.”
ERDOĞAN: İSTESEK AFRİN’İ BİR GÜNDE DÜMDÜZ EDERİZ
Suriye’nin kuzeyinde Afrin bölgesini hedef alan askerî harekât devam ederken Çipras ‘agresif komşu’ teşbihini anlatması hiç de zorluk çekmedi.
Medeniyetler İttifakı projesinin yılmaz müdafiî Erdoğan hali hazırda, “İstesek Afrin’i tanklarımızla, uçaklarımızla bir günde yerle bir ederiz.” perdesinden tehditler savuran bir lidere dönüştü. Afrin ile iktifa etmeyeceklerini, Suriye’nin kuzeyinden Irak hududuna kadar bütün bölgeyi PYD/YPG’den temizleyeceklerini söylüyor. Zeytin Dalı uzattığını iddia etse de dilinden zehir zemberek sözler dökülüyor.
KÜRTLERE TOP YEKÛN İLAN-I HARP
Erdoğan’ın ABD ve Rusya’nın farklı saiklerle himaye ettiği Suriye kürtlerine top yekûn harp ilan ettiği saatlerde dünyaya yön veren isimler Davos’ta bugünden ziyade beş-on sene sonrasını inşâ etmekle meşguldü. Siyasî ikbal hırsının insan hayatını nasıl hiçe saydığını esefle müşahede ediyoruz.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, “İnsanlık olarak bugün daha fazla silaha değil beyine ihtiyacımız var.” beyanatı eksik haliyle de olsa dünyanın ihtiyaç duyduğu reçeteyi işaret etmesi bakımından Davos’un tarihine geçti.
DÜNYA LİDERLERİNİN FOTOĞRAFLARI
Silaha değil beyine ihtiyacımız var, elhak öyle. Esasında insanlık en az muhakeme kabiliyeti yüksek beyinler kadar müşfik kalplere de muhtaç. Doğudan batıya, kuzeyden güneye mevcut dünya liderlerinin fotoğraflarına bu gözle bir daha bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi idrak edebilirsiniz.
Türkiye’nin Davos 2018’deki hali bana buz çölünün ortasında yalnız bir insanı tedai ettirdi.
Zavallı Türkiye! Eli ayağı donan insanın en son yapacağı işin ateşe yaklaşmak olduğunu bilemeyecek kadar gaflet içinde…
DAVOS’TA KİM, NE DEDİ?
Donald Trump (ABD Başkanı): “İş adamı iken basın bana iyi davranmıştı. Siyasetçi olana kadar basının ne kadar kötü, saldırgan ve yalancı olabileceğini bilmiyordum. (Trump’ın medyayı hedef alan sözleri davetliler tarafından yuhalandı) Ben başkan olduğumdan beri borsa tam 84 kez rekor kırdı.”
Angela Merkel (Federal Almanya Başbakanı): “Pek çok ülkede popülist siyaset yapılıyor. Millî egoizmin yükselişinden hepimiz endişe duymalıyız. Bu kutuplaştıran bir ortama sebep oluyor. Euro krizi ve göç gibi sebeplerle Almanya’da da popülizmde artış gözlendi. Veri, 21. asrın yeni ham maddesidir.”
Paolo Gentiloni (İtalya Başbakanı): “Trump’ın ‘önce Amerika’ düşünce yapısını anlıyorum, ancak uygulaması serbest ticaretle çelişmemelidir. Herbirimizin kendi iç pazarındaki bazı piyasaları koruma kaygısı meşrudur, ancak bu korumacılıkla karıştırılıyor.”
Emanuel Macron (Fransa Cumhurbaşkanı): “Millî bir kripto para düzenlemesine ihtiyacımız var. Global yatırımlar için global geçerliliği olan düzenlemeler yapmalıyız.”
Narendra Modi (Hindistan Başbakanı): “Eğer zenginlikle birlikte iyilik görmek istiyorsanız, barış ve refahın yanında birlik görmek istiyorsanız Hindistan’a gelin. Hindistan’da demokrasi, demografi ve dinamizm gelişmeyi ve büyümeyi şekillendirdi.”
Mehmet Şimşek (Türkiye/Başbakan Yardımcısı): “Afrin operasyonunun ekonomiye etkisini sınırlı görüyorum, bizim mali alanımız çok güçlü.ABD’deki dava ile alakalı olarak Halkbank, Amerikan Hazinesi ile Amerikan Adalet Bakanlığı ile yakın çalışma içinde. Eğer bu konu teknik ve ekonomik çerçeve içinde kalacaksa zaten sorun olmaz, farklı boyutlara çekilecekse cevabı farklı olur.”
Christina Lagerde (IMF Başkanı): “Blockhain sisteminde çok daha fazla inovatif girişim önümüzdeki dönemde gelecek. Yatırımcılar bu projeleri dikkatle takip etmeli.”
Steve Mnuchin (ABD Hazine Departmanı Şefi): “Benim kripto paralar ve özel olarak Bitcoin hakkındaki en büyük ve en birincil endişem bunların yasa dışı kullanımı. Ülke olarak bu noktada yapmaya çalışacağımız tek şey bunların böyle sebepler için kullanılmamasını sağlamaya çalışmak olacak.”
Stephen Poloz (Kanada Merkez Bankası Başkanı): “Kripto paraların Blockhain teknolojisi gerçek bir deha örneği. Felsefî olarak yaklaşırsak Blockhain teknolojisi gerçekten büyüleyici. Bu teknolojinin ve sistemin önü hayli açık. İlerideki etkilerini görmek için sabırsızlanıyorum.”
Bu Yayına Yorum Yapın