Rakamların söylediği… - Yavuz Altun

Anadolu Ajansı’nın seçim sayfasına girdiğinizde karşınıza partilerin oy oranları çıkıyor. Buna göre 31 Mart yerel seçimlerinde AKP yüzde 44.33 oy almış. Buna karşılık iktidar ortağı MHP’nin oyu yüzde 7.31 olarak veriliyor. Seçim gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan da yaptığı konuşmada buna vurgu yaparak yüzde 52’ye yakın oy aldıklarını ima etti.
Gelgelelim, buradaki problem şu. Seçim ittifakları sebebiyle bu oylar aslında partilerin gerçek oyları değil. Evet, ittifakın aşağı yukarı yüzde 52 civarı oyu var fakat bunun ne kadarının AKP’ye ne kadarının MHP’ye ait olduğunu hesaplamak için daha ince çalışmalısınız. (Hatta şu yazıya göre, Cumhur İttifakı’nın oyları da uzun süredir erime trendinde.)
Mesela AA’ya göre AKP’nin İstanbul’da yüzde 48.53 oyu var. 24 Haziran seçimlerine baktığımızda, AKP ve MHP’nin toplam oyu yüzde 51’e yaklaşıyor ve bunun yüzde 42’den biraz fazlası AKP’ye ait. MHP’nin yüzde 8’den çok oyu varmış İstanbul’da. Haliyle yüzde 48.53’ü de bu orana göre bölmek gerekiyor.
Yerel seçimlerden önce MetroPOLL’ün sahibi Özer Sancar, MHP seçmeninin sandığa pek de gitmeyeceğini söylemişti. Belki gerçekten de öyle oldu. Ama yine de, AKP’nin oy oranı olarak hesaplanan rakamın içinde MHP oyları olduğu gerçeğini değiştirmez. MHP’nin aday çıkarmayarak AKP’yi desteklediği il sayısının yanında, AKP’nin aday çıkarmayıp MHP’yi desteklediği il sayısı devede kulak kalıyor çünkü.
Bunu, şunun için anlatıyorum. AKP’nin yerel seçimdeki oy oranı, tıpkı 2009 yerel seçimlerinde ekonomiden dolayı yaşandığı gibi, kabaca yüzde 40’ın altına düşmüş durumda aslında. Hatırlayalım, Gezi ve 17-25 Aralık’a rağmen 2014’te de yüzde 43.39 olarak gerçekleşmişti.
Ama ben “küskünler” denilen eski AKP’li grubun yerinde olsam, buradan hareketle atağa kalkışmazdım. Çünkü oylardaki bu erime “küskünler” olduğu iddia edilen şehirli, orta sınıf AKP’lilerden ziyade, ekonomiden dolayı cidden canı yanan vatandaştan kaynaklanıyor.
Onun sağlamasını yapmak için de İç Anadolu’ya bakmak kâfi. AKP’nin Konya’daki oy oranı yüzde 70.53, diyor Anadolu Ajansı rakamları. AKP’nin kalesi olan Konya’nın bazı ilçelerinde AKP aday çıkarmazken, büyük şehirde ise MHP aday çıkarmadı. 24 Haziran’da AKP ve MHP’nin Konya’daki toplam oy oranı yüzde 76. Burada CHP ve İYİ Parti’nin ittifak adayı ise yüzde 20 civarı oy aldı. 24 Haziran’da iki partinin toplamı zaten yüzde 19’a yakındı.
Daha şaşırtıcı sonuç, Konya’da 2014’teki yerel seçimlerde AKP ve MHP’nin toplamda yüzde 83’e yakın oy alabilmiş olmaları. Önceki yerel seçimde Konya’da AKP’nin tek başına oyu yüzde 65 civarında.
Benzer bir tabloyu Kayseri’de de görmek mümkün. Hem AKP’nin hem de MHP’nin kalesi sayılabilecek Kayseri’de iki parti ittifakının toplam oy oranı yüzde 63’ün biraz üstünde. 24 Haziran’da burada AKP ve MHP’nin toplam oyu yüzde 70’ten fazla. Buna mukabil geçen seçimde toplam oy oranı yüzde 23’te kalan CHP ve İYİ Parti, yerel seçimde oylarını yüzde 30’a çıkarabilmiş. 2014’teki yerel seçimde AKP ve MHP’nin oy oranı toplamı yüzde 85’i buluyor üstelik.
Gelgelelim, AKP ve MHP’nin rekabet ettiği şehirlerde seçmen MHP’den yana tavır koymuş. İktidar ortağı Bahçeli’nin partisi, AKP’nin elinden birçok belediyeyi bu seçimde koparıp aldı. Karaman gibi AKP’nin yüzde 50’ye yakın oy alabildiği bir ilde bile MHP’nin belediyeyi alması, şaşırtıcı bir gelişmeydi. İlginç bir ittifak yürütülmüş oldu.
CHP’nin, ya da muhalif ittifakın diyeyim, Kırşehir, Sinop, Artvin ve Ardahan gibi illeri kazanması ise, sadece “küskün AKP’liler” ile açıklanamayacak bir mevzu. Buralarda “küskün MHP’liler” gibi faktörler de devrede.
İstanbul ve Ankara’da ise ilçelerde pek erime yok gibi görünse de, büyükşehirde AKP koalisyonuna bir “tokat” atma ihtiyacı hissedilmiş.
Seçimin tek galibi, ekonomi…
Bütün bu sonuçlar, seçimin kaderinin ekonomik problemlerle yakından ilişkisini ortaya koyuyor. Yani AKP aslında kendi partisine bir şekilde eklemlediği “orta sınıfını” değil, daha ziyade sosyal hizmetler ve propagandayla yanında tutmaya çalıştığı “sıradan vatandaşları” bu seçimde kaybetti. Bu insanlar, AKP ile MHP arasında geçişkenlik sağlayarak 7 Haziran 2015’teki seçimde de belirleyici bir rol oynamıştı. Şimdi de, yüzde 2-3’lük kaymalarla, belediyelerin el değiştirmesini, haliyle iktidarın kulağının çekilmesini sağladı.
Güneydoğu’da kayyım atanan belediyelerin yeniden HDP’ye geçmesinin yanı sıra, Kars’ın da HDP’ye geçmesi önemliydi. Güneydoğu’da AKP’nin oyunu arttırdığı yönünde yapılan analizlerin, Güneydoğu’daki askerî operasyonlar ve göçlerle birlikte ele alınması gerektiği de aşikâr. Ancak HDP’nin Demirtaş’tan sonraki dağınık görüntüsünü toparlayamadığı da ortada.
Batı’daki illerde, özellikle İstanbul ve Ankara’da ittifak adaylarının kazanmasında HDP’nin stratejik blok oy kullanmasının ve elbette hapisteki Selahattin Demirtaş’ın çağrısının etkisini yadsımak olmaz.
Bununla birlikte, İYİ Parti’nin bu ittifak siyasetini iyi anladığını söylemek gerekir. AKP’nin bir kitle partisi olarak alternatifsizliğinin arkasında, 81 ilde birden etkin siyaset yapabilmesi yatmaktaydı. CHP’nin bir iktidar alternatifi olamayışının da sebebi buydu. Şimdi CHP ile İYİ Parti ittifakı, AKP-MHP ittifakı karşısında yanlarına HDP’yi de alarak, Türkiye genelinde ciddi bir alternatif olarak görülebilir.
Nitekim Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ını oluşturan, ekonomide ciddi ağırlığı olan en büyük 6 ilin 5’ini artık muhalefet yönetecek. İstanbul ve Ankara’daki başarının 25 yılın ardından gelebildiğini de görmek gerekir. (Elbette İstanbul’da hâlen bir el değiştirme durumu olabilir.)
Şimdi muhalefetin Erdoğan blokajına rağmen belediyeleri ayakta tutabilme becerisine kalıyor iş. Eğer bunu gerçekleştirebilirlerse, muhalefet koalisyonu, Erdoğan’ın karşısına çıkabilecek özgüveni de yakalamış olur.
Yine de, bizzat Erdoğan’ın koltuğunu ilgilendirecek bir oylama olduğunda, kitlelerin psikolojisinin de farklı reaksiyon göstereceğini düşünüyorum. Tabi öyle bir oylamaya kadar ekonomik problemlere bir çözüm bulunabilirse…
KAYNAK: http://www.tr724.com/rakamlarin-soyledigi/

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.