AKP’nin en büyük kozu döviz olacak | Harun Odabaşı
24 Haziran’daki seçim gününe kadar göz boyama ve halkın ekonomiye güvenini yeniden kazanması için piyasaya para pompalanarak doların fiyatı 3,80 TL’ye hatta biraz daha aşağıya geriletilir. Bu sayede ‘üst akılın oyununu bozan Erdoğan’ imajı pekişmiş olur.
MHP lideri Devlet Bahçeli erken seçim bombasını patlattıktan sonra piyasalar, daha doğrusu döviz ve Borsa İstanbul bu gelişmeye olumsuz tepki verdi. Döviz yükselirken borsa düştü.
Ancak bir gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan MHP’nin teklifinde 26 Ağustos olan seçim tarihini daha geriye çekerek 24 Haziran olarak açıkladı. 3 ayında altında 66 gün sonra seçim var.
Erken seçim yapmamakla övünen Erdoğan için rekor bir erken seçim tarihi almak üzücü olmalı.
Ancak karara bu sefer piyasalar dünkü tepkinin tam tersini verdiler. Döviz düşerken borsa yükseldi. Dün 15:30 sularında -Merkez Bankası eli ile olmasına gerek yok- piyasada ciddi bir döviz satışı gerçekleşti. Dövizin fiyatı 10 kuruş kadar geriledi.
Paranın kaynağını elbette bilmek mümkün değil ama AKP iktidarını çok seven bir para olduğunu söyleyebiliriz. Kritik zamanlarda AKP’ye moral destek veren para hareketlerini bu 15 yıllık süreçte pek çok defa yaşadık.
Artık erken seçim kararı alındığına göre ekonomi cephesindeki muhtemel senaryolara bakalım. Bu 66 günlük periyotta AKP’nin kamuoyuna güçlü bir ekonomi imajı vermesi açısından kullanacağı iki kritik enstrüman var: Döviz ve borsa.
Faizde ve enflasyondaki sorun daha yapısal olduğu için kısa sürede bu başlıklarda bir şeyler yapması mümkün değil, ama göz boyama ve halkın ekonomiye güvenini yeniden kazanması açısından özellikle dövizde bir kurgu sahnelenebilir.
Örneğin piyasaya para pompalanarak doların fiyatı 3,80 TL’ye hatta biraz daha aşağıya geriletilir. Bu sayede ‘üst akılın oyununu bozan Erdoğan’ imajı pekişmiş olur.
Cumhur İttifakı’nın erken seçim kararı almasında önem sırasına göre 4 faktörün ağılık taşıdığı söylenebilir. Birincisi ekonomik realiteler. Ekonomik göstergeler her açıdan alarm vermesinin yanında AKP’nin hiçbir hamlesi durumu düzeltmeye yetmiyor. Durum daha kötüye gitmeden yapılan bir seçim en az hasarla atlatılabilir. Sonrası tufan bile olsa AKP ve MHP için öncelik seçimi kazanmak.
İkinci husus, Avrasya ve NATO arasında gidip gelen dış politikadaki tutarsızlıkların önümüzdeki günlerde çok ağır yaptırımları olabilir. Hükümet erken seçimle hem zaman kazanmış hem de gündemi radikal bir şekilde değiştirmiş oldu.
Üçüncüsü AKP’nin 15 yıldır düzenli bir şekilde yaptırdığı seçim anketlerinde gördüğü partinin oy oranındaki sürekli erimenin önüme geçilememesi.
Son olarak da üçüncü madde ile bağlantılı, Meral Akşener’in başında olduğu İYİ Parti’yi durdurmak. Çünkü AKP’deki oy düşüşünün en önemli sebebi İYİ Parti. İYİ Parti’yi hazırlıksız bahanesi ile seçime katılmasını engellemek isteyebilirler. YSK Başkanı da zaten ‘İYİ Parti’nin seçime katılıp katılmayacağını bilmiyorum’ dedi.
Önümüzdeki 66 gün iktidarı ve muhalefeti ile çok hareketli bir zaman dilimi. AKP son iki seçim hariç seçim ekonomisi uygulamaya tenezzül etmezdi. Ancak bu alışkanlığını artık değiştirdi. Seçim sisteminden dolayı yüzde 51’i bulmazorunluluğu var. Halka umut pompalamak adına para musluklarını açacağı öngörülebilir. Seçimden sonra ne mi olur? Dediğim gibi onu da o zaman düşünürler.
Bu Yayına Yorum Yapın