Çanakkale'de düşman saflarında savaşan Senegalli ve Hintli Müslümanlar | Ömer Sadık Yaman | @Yaman__OS
1. Memleket zor günler geçiriyor ve muhtemelen çok daha zor günlerin eşiğinde. Bu duruma gelmesine en büyük katkıyı ise öyle ya da böyle halkın kendisi verdi. Üstelik hala vermeye devam ediyor.
2. Bununla birlikte toplumun içinde, oranı nedir bilmediğim ama muhtemelen çok az olan bir kesim var ki ben bunları, Çanakkale'de düşman saflarında savaşan Senegalli ve Hintli Müslümanlara benzetiyorum.
3. İngilizler ve Fransızlar tarafından; Almanya'nın halifeyi esir aldığı, halifeyi ve İslami kurtarmak için savaştıkları yalanı ile kandırılarak Çanakkale'de Osmanlıya karşı çok sayıda Senegalli ve Hintli Müslüman savaştırılmıştır.
4. Senegalli ve Hintli Müslümanların, karşılarında dindar Osmanlı askerinin olduğunu ve kandırıldıklarını anlamaları da zaman almıştır. Bunu anlamaları Osmanlı subaylarının taktiksel çabaları ile mümkün olmuştur.
5. Gerçeği anlayan Senegalliler ve Hintliler, ya Osmanlı cephesine geçmişler ya da İngiliz ve Fransız ordusu içerisinde kargaşaya neden olmuşlardır.
6. Bir grup Senegalli asker ise canlarını feda ederek, iki büyük Fransız topunu kendileri ile birlikte imha etmişlerdir.
Hala yerinde midir bilemem ama, bu toplardan birini görme fırsatım olmuştu.
7. Buna rağmen, ölen Senegalliler; Fransızlar tarafından gömülerek, mezarlarının başına Fransa için savaştılar ve öldüler yazılmasından kurtulamadılar.
8. Ölen Hintliler ise İngilizler tarafından toplu mezarlara dini vecibeler olmaksızın gömüldü. Bunun mahcubiyeti Hindistan'da yaşayan Müslümanların peşini hiç bırakmadı. Maddi yardımlar gönderdiler. Her platformda Osmanlı savunuculuğu yaptılar.
9. Burada Osmanlı subaylarının yaptıklarına da özellikle değinmek lazım.
Düşman saflarında savaşan Müslümanlar'ı kazanmak için ezanlar, Kur'anlar okumuşlar. İhanet ettiler diyerek düşman bellememişler. Sonuç olarak ise kazançlı çıkmışlar.
10. Yine unutmamak lazım ki, gerçeği görmüş ve dönmüş olsalar bile; düşman safında savaşan Müslümanlar, canları ve omurları ile bedel ödemekten kurtulamadılar.
11. Haberleşme ve iletişim kanallarının gelişmiş olduğu günümüz şartlarında; üstelik zulüm, haksızlık ve yanlışları duyuran binlerce kişi varken, bu örnektekine benzer bir kesimin olması çok da mümkün görünmüyor aslında.
12. Yinede sayısı az da olsa gerçekleri hala görememiş, ruhunu sömürge olmaktan kurtarmamış, ama gerçekleri farkedince canı pahasına doğruyu seçebilecek birilerinin var olduğunu biliyorum, ya da öyle olduklarını ümit ediyorum.
Bu Yayına Yorum Yapın